
Geçtiğimiz haftalarda Finlandiya’da posta hizmetleri veren devlete ait Posti şirketi 700 işçinin ücretinde kesintiye gitmek istemiş, Finlandiya Posta ve Lojistik İşçileri Sendikasına üye 10 bin işçi bu saldırıyı engellemek için 11 Kasımda greve çıkmıştı. 25 Kasımda hava, kara, demiryolu ve deniz ulaşımında çalışan işçilerin de dayanışma grevine çıkmasıyla şirket 27 Kasımda saldırıyı geri çekmek zorunda kalmıştı. İşçiler dayanışmayla zafer kazanmıştı. Finlandiya, posta ve ulaşım işçilerinin ardından bu kez sanayi işçilerinin ve onlarla dayanışma içinde olan farklı sektörlerden işçilerin 9-11 Aralıktaki 3 günlük greviyle sarsıldı!
9 Aralıkta cam, petrokimya, teknoloji, metal, orman ve maden sektörlerinden on binlerce işçi, toplu iş sözleşmesi sürecinde anlaşmaya varılamaması üzerine greve çıktı. 2016 yılında işverenler ve hükümet “rekabet koşulları” gerekçesiyle işçilere her yıl 24 saat ücretsiz çalışma dayatmasında bulunmuş, sendikalar bu dayatmayı kabul etmişti. İşverenler bu uygulamanın sürdürülmesini istiyor ve işçilerden “fedakârlık” beklediklerini söylüyorlar. Ayrıca yüzde 0,7 oranındaki enflasyonu gerekçe göstererek yüzde 1,6’lık düşük bir zam öneriyorlar. Sanayi işçileri ne ücretsiz 24 saat uygulamasını ne de rakip oldukları söylenen komşu ülkelere ve Almanya’ya kıyasla son derece düşük olan yüzde 1,6 oranındaki zam teklifini kabul edeceklerini dile getiriyorlar. Ücretsiz çalışma uygulamasının kaldırılmasını ve ücretlerde en az %3 oranında artış yapılmasını talep ediyorlar.
Sanayi işçilerinin bu haklı talebini beyaz yakalı işçiler, idari bölümlerde, profesyonel, uzman kadrosunda çalışan işçiler de destekliyor. Grevin çağrısını sanayi işçilerini temsil eden Finlandiya Sanayi Sendikası, beyaz yakalı işçileri temsil eden Pro Sendikası, Uzman ve İdari Personel Federasyonu (YTN) birlikte gerçekleştirdi. Greve, inşaat ve elektrik sektöründeki işçiler de dayanışma grevi ile güç verdi. Böylece 9-11 Aralık tarihleri arasında gerçekleşen greve ülke genelinde 100 bini aşkın işçi katıldı.
Sanayi işçilerinin imzalayacağı toplu sözleşme, diğer sektörlerdeki işçilerin sözleşmelerinde de belirleyici öneme sahip. Bu nedenle pek çok sektörden işçi sanayi işçilerini destekliyor. Bu dayanışma karşısında paçaları tutuşan kimi patronlar lokavt ilan ederek işçilerin gözünü korkutmaya çalışıyor. Ancak sınıf kardeşlerinin desteğini arkasına alan sanayi işçileri, patronların “fedakârlık” beklentilerinin bir sınırı olmadığını vurguluyorlar ve mücadeleye devam edeceklerini belirtiyorlar.