
Türkiye işçi sınıfı hareketinde çok önemli bir yere sahip olan Maden-İş sendikasının ortaya koyduğu mücadeleci sendikacılık anlayışına dair bir başka somut örnek, “Baba işveren” imajı ile mücadeleydi. Derinden Gelen Kökler kitabında, Maden-İş’in metal patronlarına karşı verdiği kararlı mücadele anlatılırken, şu hususlara da yer veriliyor:
Maden-İş daha sonraki yıllarda ücret, ikramiye, yakacak yardımı, izin ve bayram ödeneği gibi genellik arz eden ve herkese verilen parasal ödemelere öncelik verdi. Ölüm, doğum yardımı gibi belirli olayların vukuuna bağlı ödemeler asgari ölçülerde tutulmaya çalışıldı. Kumaş yardımı, piknik yardımı, bayram şekeri gibi, bir kısmı eskiden kalan, bir kısmı da sarı sendikaların sözleşmelerinden bulaşan yardım kalemleri ayıklandı, kaldırıldı.
O dönemde bazı sarı sendikaların sözleşmelerinde “İşveren, Kurban Bayramında sendika üyelerine 450 gram kemiksiz et verir” ya da “İşçinin çocuğunun sünnetinde çeyrek altın takar” gibi hükümler yer alıyor ve zaman zaman yeni örgütlenmiş işyerlerinin sözleşme hazırlıklarında temsilciler tarafından gündeme getiriliyordu. Ücret mücadelesinde ana hedefin gözden kaçırılmasına yol açan, sözleşme masasında enerji kaybına neden olan ve en önemlisi, “işçi babası işveren” imajını besleyen bu tip taleplerin teklif taslaklarına dahi girmesine izin verilmedi.