
8 Aralıkta Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de bir çanta fabrikasında yangın çıktı. Sabah saatlerinde 100’den fazla işçi fabrikada uyurken çıkan yangında 43 işçi hayatını kaybetti 15 işçi yaralandı. Elektrik tesisatında yaşanan bir arızadan dolayı çıktığı düşünülen yangında işçiler yanan plastik malzemeden çıkan dumandan zehirlendi. Yangından sonra bir itfaiye sorumlusu gazetecilere fabrikanın gerekli lisanslara sahip olmadığını, önlemler alınmadığını, yasadışı çalışma yapıldığını aktarmış. Hindistan’da eskimiş elektrik aksamları nedeniyle sık sık kazalar yaşanıyor.
Hindistan’da işçilerin canını hiçe sayan patronlar gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini almıyor. İşçiler günde ortalama 7 dolar ücretle canları pahasına çalıştırılıyor. Geçtiğimiz Eylül ayında da bir fabrikada yaşanan patlamada 13 işçi hayatını kaybetmiş, 64 işçi de yaralanmıştı. Hindistan’da iş kazalarında her yıl ortalama 48 bin işçi hayatını kaybediyor. Resmi rakamlara göre 270 milyon civarında insan yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Gerçekte ise bu rakam çok daha fazla. Aynı zamanda Hindistan ultra zenginlerin sayısında artışın en hızlı görüldüğü ülkelerin başında geliyor. Bir tarafta muazzam bir zenginlik diğer tarafta açlık, sefalet, iş cinayetleri...
Gözünü kâr hırsı bürümüş kapitalizm dünyanın her yerinde aynı aç gözlülük ve umursamazlıkla işçilerin canına kastediyor. Ancak tüm bunlara karşın Hindistan işçi sınıfının öfkesi de büyüyüp alanlara taşıyor. 2019 yılının Ocak ayında 200 milyon işçinin katıldığı, ülke tarihinin en büyük genel grevi gerçekleştirildi. Dünyada yükselen isyan dalgasına Hindistanlı işçiler de katıldı. Dünyanın neresinde olursak olalım yaşadığımız sorunlar, sorunlarımızın çözüm yolu aynı: kapitalizme karşı örgütlü mücadele!