Fransa’da emeklilik hakkına yönelik saldırılara karşı mücadele eden işçiler kararlı! Emeklilik yaşının yükseltilmesini ve maaşların düşürülmesini hedefleyen saldırıya karşı 5 Aralıkta başlayan genel grev, 1968’den bu yana ülkede gerçekleşen en uzun grev oldu. Egemenler aradan geçen onlarca yıl boyunca işçilerin kazandığı hakları gasp etmek üzere saldırılarını sürdürdü, sürdürüyor. Bugün yapılmak istenen saldırı planı, 1995’te de işçilerin önüne getirilmiş ancak emekçiler bu saldırıya 22 gün süren bir genel grevle karşılık vermişti. 3 hafta boyunca hayatı durma noktasına getiren işçiler egemenlere güçlerini göstermişlerdi. Bu kararlı mücadele sonucunda hükümet geri adım atmış, kazanan işçiler olmuştu.
Bugün de aynı yoldan giden Fransız işçilerinin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Emeklilik haklarına yönelik saldırıya geçit vermeyeceklerini haykıran işçiler, tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi mücadele ediyor. Hükümet özellikle ulaşım ve sağlık alanında etkisi büyüyen grevi karalamak amacıyla Noel tatili ile birlikte halkın greve verdiği desteğin azaldığına dair açıklamalar yapıyor. Ancak grevci işçiler için hem bölgesel hem ulusal olarak oluşturulan dayanışma fonlarına verilen destek Fransız egemenlerin tüm sözlerini çürütüyor! Grev fonları ve dayanışma kasaları oluşturan işçi ve emekçiler, yerel etkinlikler ve internet üzerinden sürdürdükleri kampanyalarla dayanışma çağrılarına devam ediyor. Daha önce aynı sorunlar için mücadele etmiş ve dayanışmanın sınıf mücadelesindeki önemini bilen emeklilerin, daha kötü koşullara mahkûm edilmek istenen gençlerin, akademisyenlerin, aydınların, sanatçıların ve daha pek çok kesimin desteklediği fonlar grevci işçilere maddi olduğu kadar manevi destek de oluyor. Liseli ve üniversiteli öğrenciler okullarında yaptıkları eylemlerin yanı sıra dayanışma fonunu büyütmek için aktif olarak çalışıyor. Fonlarda biriken para ile sadece grevci işçiler değil, greve destek amacıyla protestolara katılan ve hakkında davalar açılan kişiler de destekleniyor.
Macron ise yeni yıl için yaptığı konuşmasında “reformları” hayata geçirmekte kararlı olduklarını yineledi. Buna karşılık Genel İşçi Konfederasyonu (CGT) başkanı Martinez, “Bu ülkede her şeyin yolunda gittiğini düşünen, kendinden memnun bir başkanla karşı karşıyaysak daha güçlü bir uyarı vermemiz gerekiyor” diyerek kamu ve özel kesim tüm işçileri grevi büyütmeye çağırdı. Hükümet ile sendikaların 7 Ocakta tekrar başlayacak görüşmelerinden önce CGT yeni eylem çağrıları yaptı. Ulaşım, sağlık ve eğitim alanlarındaki eylemlere ek olarak 7-10 Ocakta 96 saat boyunca petrol tesislerinin, rafinerilerin ve depoların kapalı kalacağı duyuruldu. 9 Ocakta ülkenin dört bir yanında geniş çaplı protesto eylemleriyle meydanlarda buluşma çağrıları yapıldı. Sınıf dayanışmasının gücüyle toplumdaki etkisi ve meşruluğu artan grev, işçilerin kararlılık vurgusuyla devam ediyor.