
Tüm ülke genelinde kış kapılarımızı çaldı. Kışın gelmesiyle birlikte hepimiz aynı sorunun yanıtını aradık; nasıl ısınacağız? Bu soruyla beraber akıllarımızda “faturalar ne kadar olur” sorusu da beliriverdi.
Bu iki sorunun yanıtını ve hesabını her birimiz kendine göre yaptı. Kimimiz soba yakmayı tercih ederken, kimimiz de elektrik ve doğal gaz ile ısınma yoluna gitti. Ancak son bir yıl içinde ısınmak için kullanılan ürünlere öyle zamlar geldi ki artık ısınmadan nasıl yaşarız diye sorar olduk. Son bir yıl içinde elektriğe gelen %57 zam elektrikle ısınanlar için ekstra bir yük oldu. Zaten her şeyin fiyatının sürekli olarak artıyor olması ancak buna karşılık yeterli maaş zamlarının yapılmaması alım gücümüzü daha da düşürdü. Doğal gaz ile ısınmak isteyenler için de durum aynı, doğal gaz da son bir yılda yüzde 57 zamlanarak alım gücümüzü aynı şekilde geriletti.
Bu durum çalışan, iş bulabilen insanlar için hayatı zorlaştırırken biz öğrencileri kışı hiçbir şey ile ısınmadan geçirmeye zorladı. Öyle ki hepimiz evlerimizin en küçük odasına çekilip küçük bir sobayla ısınmaya dahi korkar oldu. Biz öğrencilerin payına kışın üşümek hasta olmak ve uzun bir süre soğuk algınlığı ile boğuşmak düştü. Sınav dönemlerinin yaklaştığı bu zamanlar sınavlarımıza yorgan altında ya da evimizin en küçük odasında, dip dibe artık ne kadar çalışabilirsek, çalışmaya zorladı. Patronların çocukları kışı süper lüks konutlarında, özel hocalarıyla stabil ve uygun ortamlarda ders çalışarak geçirebiliyorken, biz işçi ve emekçi çocukları dört-beş kişi aynı odada farklı farklı derslere çalışmaya çalışıyor ve mezun olduktan sonra da alanımızda nitelikli olmayı, iş bulmayı umut ediyoruz.
Sözünü ettiğimiz sorunlar bizlerin ortak sorunlarıdır. Kapitalist sistemin toplumu sınıflara böldüğü ve birini her şeyin sahibi yaparken geri kalanları ezdiği bu dünyada, saydığımız sorunların yaşanması normal. Çünkü kapitalist sistem patronlar sınıfının çıkarına hizmet eder. Bunu yaparken biz işçileri ya da onların çocuklarını düşünmez. Kapitalistler için önemli olan tek şey bizleri nasıl daha çok sömürecekleridir. Bu sorunlar bizimdir ve bunları başımıza açan da kapitalistler ve onların sistemidir. Hayatlarımızı bu cendereden kurtarmak, bize dayatılan hayat koşullarına karşı mücadele yürütmek de bizim elimizdedir. Unutmayalım hiçbir zaman yenilmiş sayılmayız ta ki mücadeleyi bırakana kadar.