İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi 2019 yılına ait iş cinayetleri raporunu 11 Ocakta Kadıköy’de 12 Ocakta ise Ankara’da gerçekleştirdiği basın açıklamalarıyla duyurdu.
Kadıköy’deki basın açıklaması Süreyyapaşa Operası önünde gerçekleştirildi. İSİG Meclisi Üyesi Onur Deniz tarafından okunan basın açıklamasında, 2019’da en az 1736 işçinin hayatını kaybettiği, iş cinayetlerinin önlenmesi konusunda devletin ve sermaye sınıfının bir adım atmadığı dile getirildi. Deniz şöyle konuştu: “Birinci dertleri tabii ki daha fazla para kazanmak için İSİG önlemlerini almamak. Ancak bir de beka sorunları var. O da işçilerin işyerlerinde hiç ses çıkarmaması, örgütlenmemesi, söz ve karar haklarının olmaması, boyun eğmeleri ve tabii ki kapitalist sistemi sorgulayamamaları. Bu süreçte Soma, Torunlar, Ermenek, 3. havalimanı gibi onlarca katliam yaşandı. Ancak Soma örneğinde görüldüğü gibi patronlar serbest, işçi ailelerini savunan avukatlar tutuklu. Ya da 3. havalimanındaki gibi iş cinayetlerini protesto eden işçiler dayak yiyor, tutuklanıyor ve hâlâ davaları devam ediyor”
Onur Deniz, geçen yıl boyunca gerçekleşen iş cinayetlerine dair verileri şöyle aktardı:
- Yaşamını yitirenlerin 29’u 15 yaş altında olmak üzere 67’si çocuk işçi.
- Çoğunluğu Suriyeli ve Afganistanlı olmak üzere 112’si göçmen/mülteci işçi.
- 181 işçi İstanbul’da, 74 işçi İzmir’de, 72 işçi Antalya’da, 71 işçi Kocaeli’de, 66 işçi Bursa’da ve 56 işçi Ankara’da yaşamını yitirdi.
- İşçilerin 442’si tarım, 336’sı inşaat, 234’ü taşımacılık, 105’i belediye/genel işler, 104’ü ticaret/büro, 70’i metal, 63’ü madencilik ve 50’si enerji işkolunda çalışıyordu.
- Ölüm nedenlerinin 392’si trafik/servis kazası, 285’i ezilme/göçük, 259’u yüksekten düşme, 202’si kalp krizi/beyin kanamasıydı.
Açıklamanın devamında, İSİG Meclisi’nin sendikal örgütlenme önündeki engellerin kaldırılması, güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmesi ve iş cinayetlerinin sorumlularının yargılanması talepleri şu sözlerle dile getirildi:
“Ölen işçilerin yüzde 98’i sendika üyesi değildir. Yani sendikasız çalışmak ölüm demektir. İş cinayetlerinin önlenmesi, sağlıklı ve güvenli çalışmanın ön koşulu işçi katılımıdır. İşçiler ancak sendikalaşarak bunu sağlayabilir. Ülkemizde sendikaya üye olan işçiler işten atılıyor, sermaye işyerlerinde sendika istemiyor ya da istediği sendikayı getiriyor. Devlet daha ileri giderek sendikaların yapacağı basın açıklamalarını, toplantıları ve grevleri yani toplu pazarlık hakkını yasaklıyor. Bu noktada işyeri İSİG kurulları, çalışan temsilciliği ve genel olarak sendikal örgütlenme üzerindeki baskılar sona erdirilmelidir. Grev yasaklarına son verilmelidir.
İş cinayetlerinin sorumlusu patronlar, bürokratlar ve siyasiler yargılanmıyor. Yargılananlar ise çoğunlukla günah keçisi haline getirilen iş güvenliği uzmanlarıdır. Yine mahkemeler iş cinayetlerini cezalandırmıyor, failleri ‘24 taksitli para cezası vererek serbest bırakıyor’. İş cinayetlerinin sorumlusu patronlar, bürokratlar ve siyasiler yargılanmalıdır.”
Ankara İSİG Meclisi üyeleri gözaltına alındı
2019 yılı iş cinayetler raporunu Ankara’da Madenciler Anıtı önünde basın açıklamasıyla duyurmak isteyen İSİG Meclisi üyeleri, polis tarafından gözaltına alınarak engellenmek istendi. İSİG Meclisi’nin pankart ve afişleri yırtılarak çöpe atıldı. 1736 işçinin ölümünden sorumlu olanlara karşı hiçbir şey yapılmazken, iş cinayetlerini duyurmak isteyen İSİG Meclisi üyelerinin gözaltına alınması siyasi iktidarın kime hizmet ettiğini ortaya koyuyor.
İSİG Meclisi üyeleri, gözaltı aracındayken basın açıklaması metnini okudular. Sosyal medya üzerinden yayınladıkları açıklamada, Türkiye genelinde en az 1736 işçinin, Ankara’da ise en az 56 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği ifade edildi. Ankara’nın en çok iş cinayetinin yaşandığı altıncı il olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “İşçilerin ölüm nedenleri, yıllardır hiçbir önlem alınmayan, hiçbir yaptırım uygulanmayan basit maliyetlerle karşılanacak önlemlerin dahi alınmamasının sonucudur” denildi.