Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği sitesinde yayınlanmıştır (https://uidder.org)

Anasayfa > İşyerlerinden > Öfkeliyiz! Ama Umudumuz da, İnancımız da, Direncimiz de Dipdiri!

Öfkeliyiz! Ama Umudumuz da, İnancımız da, Direncimiz de Dipdiri!

Gebze’den bir metal işçisi

12.02.2020

Merhaba arkadaşlar. Ben Gebze’de Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Bildiğiniz gibi, Eylül ayından itibaren metal patronlarının sendikası MESS ile sendikamız Birleşik Metal-İş arasındaki grup toplu iş sözleşmesi süreci yürütülüyordu. Bizler de, ağır çalışma koşullarında gecemizi gündüzüme katarken, düşük ücretlerimizin bir nebze olsun artmasını dört gözle bekliyorduk. İsteklerimizi tüm işçilerin onayını alarak bir taslak hâline getirip sendikamıza sunduk. Nitekim görüşmeler başladı, sendikamıza inancımız da tamdı.

İlk görüşmelerde işverenler biz işçilere sefalet ücretini reva gördüler. Komik rakamlar telaffuz ettiler. Hatta toplu sözleşmemizi iki yıldan üç yıla çıkarmak, esnek çalışmayı dayatmak, denkleştirme uygulamalarını geliştirip biz işçileri daha da sömürmek istediklerini ilan ettiler. Biz kararlı ve inançlı bir biçimde genel merkezimizin haftalık olarak belirlediği eylemleri yerine getirdik. Çünkü işverenlerin saldırılarına, örgütlü ve disiplinli bir mücadele anlayışıyla karşı duracağımızın bilincindeydik. Beş ay kadar süren görüşmelerde, işverenler saçma tekliflerinden vazgeçmeyerek bizden teklifimizi “revize etmemizi” istediler. Son gelinen noktada, sarı sendika diye nitelendirdiğimiz Türk Metal yönetimi, bir gece vakti yüzde 17 gibi komik bir rakama imza attı. Bu kriz ortamında, bunu da üyelerine bir lütufmuş gibi sundu.

Bizler ise sendikamıza güveniyor ve inanıyorduk. Aynı gece, bizim sendikamızın da aynı taslağa imza atılması iştenmiş. Fakat yöneticilerimiz bu teklifin tabana yani işçilere sorulması konusunda ısrarcı olmuşlar. “Söz, karar tabanındır” ilkesiyle genel merkezde, tüm bölge yöneticileri ve temsilcileriyle bir toplantı gerçekleştirildi. Azımsanmayacak sayıda fabrikadan, “Sefalet ücretine HAYIR!” denilerek grev kararı alındı. Bu durum biz işçileri çok umutlandırdı ve mutlu etti.

Bu sıra Gebze şubesinin ikiye bölünmesi dedikoduları yayılmıştı. Grev aşamasında olduğumuz için böylesi bir durum olmayacağını düşündük. Fakat greve günler kala fütursuzca şube ikiye bölündü. Bir tarafta Maden-İş Sendikasının mücadeleci geleneklerini savunan Selçuk Çifci başkanlığındaki yönetim, diğer tarafta seçimi kaybetmiş, mücadeleden yan çizen Necmettin Aydın ve ekibi… Fabrikada çalışan arkadaşlarımızla durumu anlamaya çalışırken, Pazar günü Çalışma Bakanlığının, sendikamız yetkililerini Ankara’ya çağırdıklarını duyduk. Sevinsek mi üzülsek mi bilemedik. Grevlerimizi yasaklayan zihniyet nasıl arayı bulacaktı, aklımız almıyordu. Nitekim Pazar günü, bizim grev kararı aldırdığımız sendikamız, tabana sormadan sefalet ücretine yani yüzde 17 gibi komik bir rakama imza atmıştı. Sonuç kocaman bir hüsran, kızgınlık ve öfke…

İşçilerin kafasında cevaplanması gereken sorular var. Fabrikada herkes konuşuyor ve soruyor. Grev arifesinde Gebze şubesi niye ikiye bölündü? Bilmiyoruz! Bakanlıkta ne konuşuldu? Neden tabana sorulmadan sefalet ücretine imza atıldı? Bilmiyoruz! Bu süreçten sonra sendika yöneticilerimize nasıl güveneceğiz? Fabrikalarda işçiler bu soruların yanıtı bekliyor.

  • İşyerlerinden [1]

Kaynak URL: https://uidder.org/ofkeliyiz_ama_umudumuz_da_inancimiz_da_direncimiz_de_dipdiri.htm

Links
[1] https://uidder.org/taxonomy/term/256