Merhaba dostlar. Ben bir devlet hastanesinde 657 sayılı devlet memurları kanununa bağlı çalışan bir sağlık işçisiyim. Çalıştığım hastanede daha önce iki gün rapor almam gerekmişti. Arayıp rapor aldığımı söylediğimde çalıştığım bölümün sorumlusu bana mesaimin eksik olacağını söyledi. Önce ne dediğini anlamadım, “nasıl yani?” diye sordum. Bizler çalıştığımız ayın maaşını ay bitmeden alıyoruz. Böyle olduğu için, eğer ben rapor alırsam eksik gün çalışmış ama tam maaş almış olacakmışım.
Maaşımı zaten aldığım için kesinti yapamayacaklarına göre daha sonra o günler yerine çalışmaya gitmeliymişim. Önceden rapor alan arkadaşlara da böyle yapmışlar. İtiraz ettiğimde, doğru olanın bu olduğunu, her zaman böyle yaptıklarını söylediler. Düzenli olarak hafta içi mesai saatlerinde çalışanlara bunu dayatamıyorlar. Ama acilde ya da yatan hasta servislerinde nöbet usulü çalıştığımız için bunun yarattığı boşluktan faydalanıyorlar. Mesela yine bu olayda öğrendim ki hafta sonları çalışabiliyormuşuz ama hafta sonu rapor aldığımızda bu resmi olmuyormuş.(!) Açıkça, “birileri ses çıkarana kadar biz bunu böyle yedirelim, gittiği yere kadar böyle gitsin” diyorlar. Ben UİD-DER’de örgütlü bir işçi olup, rapor aldığım için kesinti yapılamayacağında ısrar etmeseydim beni de fazladan çalıştırmak isteyeceklerdi. Çünkü iş yasalarında, rapor aldığımızda ücretimizin kesilip kesilemeyeceği patronlar sınıfının işine yarayacak şekilde muallâk bırakılmış. Patronlar fabrikalarda bunu kullanıp, rapor aldığı için işçilerden ücret kesmeye hatta işten atmaya bile kalkabiliyorlar. Hastanelerde de yöneticiler böyle yollara başvuruyorlar. Ama işçiler seslerini yükselttiklerinde, birlik olduklarında işverenler her zaman başarılı olamıyorlar. Örneğin bazı sendikalı işyerlerinde raporlu olunan günlerde ücretlerin kesilemeyeceği sözleşmelere yazdırılıyor.
Devlet hastanesinde çalıştığımız için tüm haklarımızın açık kurallarla belirlendiğini, gasp edilemeyeceğini düşünen arkadaşlarımız oluyor. Ama mücadele etmezsek çeşitli kılıflara sokularak bu haklar da elimizden alınıyor. Sağlık emekçileri tek başlarına mobing, sağlıkta şiddet, uzun iş saatleri, yorucu çalışma koşullarıyla baş edemiyor. Ancak mücadele edersek, haklarımıza sahip çıkar, onları daha da genişletiriz. Bu mücadeleyi verebilmek için ise ilk yapılması gereken birlik olmak, örgütlenmektir.