İşsizlik, kötü eğitim koşulları, gelecek kaygısı, bağımlılık ve intiharlar… Neden gencecik yaşamlarımızda bu kadar çok sorun yaşamak zorundayız? Hem de en güzel yıllarımızda… Yaşamamız gereken bu güzel yaşlarda intihar eden gençlerin haberlerini duyuyoruz, giderek artan buna benzer haberleri duymaya devam ediyoruz. Bazı intihar haberlerinin üstünü örtmeye, manipüle etmeye çalışsalar da gerçeklerin farkındayız. Bu kapitalist sistem ve milyonerler artık biz işçi sınıfının gençlerini tozpembe hayatlara sahip olacağımıza inandıramaz! Çünkü her şey gözümüzün önünde olup bitiyor.
Peki, o halde neden çekimser yaklaşalım mücadele etme fikrine? Şimdi tam sırası değil mi? Biz gençlerin tam da böyle bir dönemde örgütlü mücadeleye katılmaktan, ona sımsıkı sarılmaktan başka çaresi var mı? Gençliğin içinde bulunduğu çıkmazların, intiharların sebebi yalnız olduğunu düşünmesi ve başka bir çaresinin olmadığına inanması değil mi? Oysa gözlerimizi açıp etrafımıza baksak dünyanın dört bir yanında, yani Sudan’da, Cezayir’de, Lübnan’da, Fransa’da ve daha birçok ülkede insanların mücadele verdiğini görürüz. Ve en ön saflarında da gençleri...
Dünyanın her bir köşesinden gençler şunları haykırıyorlar: “Depresyon değil, mücadele zamanı!” İşte biz de tam bundan bahsediyoruz. Artık mücadele zamanı! O halde neden tam da burjuvazinin bizden istediği noktada olalım ki? Bu çıkmaza mücadeleye atılarak son vermemiz gerek. Biz UİD-DER’li liseli gençler olarak bu en güzel yaşlarımızı örgütlü mücadelemizle geçiriyoruz. Ve bu sayede bizler umutsuz değiliz! Bizler hayattan bıkmadık! Bizler nefes alabiliyoruz! Çünkü biz yalnız değiliz! Bu koca yaşlı kapitalist sistemi de birlikte, el ele, kol kola, omuz omuza vererek yıkacağız.
Ya onların elinde cehenneme dönecek dünya
Kan
İrin
Ve açlık
Ve ölüm kol gezecek her yanda
Ya da biz
“Başka bir dünya”
“Kardeşçe paylaşacak bir dünya mümkün” diyerek
Ve el ele
Ve kol kola
Ve omuz omuza vererek
İnsanın insan gibi dört bucağında özgür
Dört bucağında tok
Dört bucağında kardeşçe yaşadığı bir dünya bırakacağız!