
Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) “Genç İstihdamında Küresel Trendler 2020” adlı bir rapor yayımladı. Rapora göre ne eğitimde ne de istihdamda yer alan gençlerin sayısı her geçen yıl artıyor. Bu şekilde sınıflandırılan gençlerin sayısı 2016 yılında 259 milyon iken, 2019’da 267 milyona yükseldi. Raporda, bu sayının 2021’de 273 milyona çıkacağı tahmininde bulunuluyor.
ILO’nun açıkladığı rapora göre dünya nüfusunun 1,3 milyarı gençlerden oluşuyor. Gençlerin de 267 milyonu ne işte ne de okulda yer alıyor. Bu gençlerin üçte ikisini, yani 181 milyonunu ise genç kadınlar oluşturuyor. Türkiye’de de durum farklı değil. Geçtiğimiz sene Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı resmi verilere göre 1 milyon 57 bin genç, ne eğitim görüyor ne de herhangi bir işte çalışıyor. Resmi veriler bile milyonlarca gencin iş bulamadığını gösteriyor. Geriye kalan milyonlarcası ise iş bulma umudunu da kaybetmiş durumda. Kapitalizmin karanlık dehlizlerinde adeta milyonlarca genç kayıp!
Elbette kapitalizmin karanlığına teslim olmayıp mücadele eden gençler de var. Hem de sayıları hiç de az değil. Pek çok ülkede gençler sömürü düzeninin yakıcı sonuçlarına karşı meydanlara çıkıyor. Daha birkaç hafta öncesine kadar yedi kıtadan yükselen mücadele şarkılarını işitiyorduk. Fransa’dan Yunanistan’a, Şili’den Hindistan’a işçi sınıfının gençleri “Başka Bir Dünya Mümkün” diyerek alanları dolduruyorlardı. Bu gençler kapitalizmin yarattığı işsizlik ve umutsuzluk zehrine karşı işçi sınıfının saflarında mücadele etmeyi seçiyorlardı.
Bugün egemenler, Koronavirüs tehdidi bahanesiyle bu gençleri ve isyan eden emekçileri sindirmiş olduklarını sanabilirler. Bugün hayatımız dünden daha da çekilmez. Çünkü kapitalistler krizlerini aşmak için çok daha büyük çelişkileri mayalıyorlar. İsyan eden emekçiler, onların yolundan giden gençlerle birlikte, belki de çok da uzun olmayan bir zamanda tekrar meydanları dolduracaklar. Gelin hep birlikte kapitalizmin bize dayattığı bu karanlığa HAYIR diyelim. Sınıfımızın saflarında mücadelemizi büyütelim.