16 Haziranda greve çıkan E-Kart işçileri, grevde 138. günü geride bıraktılar. Basın-İş sendikasını tanımayan patronun görüşme masasına oturmaması üzerine grev pankartını kapıya asan işçiler, fabrikada dönüşümlü olarak grev nöbeti tutmaktalar. Sıcak bir hava içinde geçen ziyaretimizde, grev, kriz ve genel olarak işçiler hakkında sohbetler ettik. Grev gözcüsü arkadaşlar, aslolanın ekonomik kazanımlar değil, sendikanın içeriye girmesi olduğunu vurguladılar.
Daha sonra sohbetimize yaşanan krizle devam ettik. Grev gözcüsü arkadaşlarımız yaşanan kriz ve işçilerin tepkisizliği karşısında zaman zaman öfkelenseler de, biz onlara kendi gerçekliğimizi anlattığımızda, hak vermeden edemediler. İşçi sınıfının üzerinden bir silindir gibi geçen 12 Eylül 1980 darbesi, okullardaki itaatkâr eğitim, askerde alınan askeri disiplin, sendika bürokratlarının kaypak tutumları vb. tüm olumsuzluklar düşünüldüğünde, biz işçilerin kendiliğinden yeni şeyleri keşfetmesini beklemek hayal ötesi olur. Bazen yaşadığımız bir grev ya da direniş, bazen de karşımıza bizlere işçi sınıfının geçmiş mücadelelerini anlatan insanlar çıkması sayesinde bizler bu mücadelede ilk adımlarımızı atarız. Mücadele konusundaki cahilliğimizden kurtuldukça gücümüze güven duyar, edindiğimiz yeni dostlara bu güveni aşılama çabası içine gireriz. Ve biliriz ki tek çaremiz mücadelemizi büyütmektir.
Grevdeki işçi dostlarımıza derneğimizin çıkarmış olduğu İşçi Dayanışması bültenimizi verip işçi dayanışmasını örmemiz gerektiğini vurguladık. Bugün ihtiyacımız olan şey de işçiler arası birlikteliğin ve dayanışma ağının örülmesidir.