
ABD
Pek çok sektörden işçiler, sözde salgın kapsamında önlem adı altında yürürlüğe konulan uygulamaların ikiyüzlülüğünü protesto ediyorlar. “Zorunlu sektörler” adı altında ucu açık bırakılan düzenlemelerle patronlar işçileri çalıştırma ya da işten atma konusunda özgür. İşçiler, devletin işçi sağlığını değil patronların kârını öncelikli gördüğünü vurgulayarak tepkilerini dile getiriyorlar.
Adeta bir grev dalgasının başladığı ülkede, Massachusettes’teki inşaat sahalarındaki işçilerin çalıştırılmaya zorlanması üzerine 13 bin inşaat işçisi sendikalarından gelen iş durdurma çağrısına uydu. Yasağa rağmen greve çıkan işçiler, dayatmalara boyun eğmeyeceklerini ifade ediyorlar. Gıda işçileri de güvencesiz koşullara dikkat çekmek için çeşitli grevler gerçekleştiriyorlar. 3 Nisanda Virginia ve Illinois’teki gıda fabrikalarındaki işçiler greve çıkarak tepkilerini ortaya koydular. Colorado’da ise binin üzerinde göçmen işçi yine işçi sağlığının hiçe sayılmasına karşı “grev” dedi! Georgia’da da benzer bir durum yaşayan gıda işçileri sendikalı-sendikasız ayrımı yapmadan iş bıraktılar.
Bunların yanı sıra çeşitli grevlerle şirket yönetiminin tutumunu protesto eden Amazon işçilerinin öfkesi de artıyor. Sokağa çıkma yasakları ve “evde kal!” çağrılarıyla online alışverişlerin artması bu süreçte e-ticaret devi olan Amazon’u daha da büyüttü. Amazon’un sahibi Jeff Bezos’un kişisel servetinin 2020’nin ilk 3 ayında 24 milyar dolar arttığı açıklandı. Bu rakam sömürünün nasıl büyüdüğünü gösterirken, patronların ikiyüzlülüğünü bir kez daha ortaya koyuyor. Sık sık milyon dolarlık “bağışlarıyla” hayırseverlik pozları kesen Bezos, sıra kendi işçilerine gelince hiç de cömert olmuyor! Taleplerini dile getiren işçiler işten çıkarılıyor. Çalışma koşullarının giderek ağırlaştığını söyleyen işçiler, şirketin umurunda olan tek şeyin sayılar olduğunu, işçi sağlığının hiçe sayıldığını dile getiriyorlar. İşçiler her şeye rağmen mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirtiyorlar.
Hindistan
Hindistan’da 3 Mayısa kadar uzatılan karantina yoksulları vuruyor. Sürenin uzatılması özellikle göçmen işçiler için açlık anlamına geliyor. İşlerini kaybeden ve çaresiz bırakılan göçmen işçiler Mumbai’de bir araya gelerek bu durumu protesto ettiler. Hükümet 800 milyon insanı kapsayacak yardım paketinden bahsederken, işçiler devletten herhangi bir yardım gelmediğini ifade ediyorlar. Binlerce emekçinin toplandığı protesto gösterisinde çocuklarıyla gelen anneler, evlatlarına verecek ekmek bile bulamadıklarını söylüyorlar. Hükümetin bir an önce seslerini duymasını isteyen emekçiler, barınma ve gıda ihtiyaçlarının karşılanmasını ve ülkelerine dönmek isteyen işçiler için gerekli koşulların sağlanmasını talep ediyorlar.
Bangladeş
Bangladeş, dünyanın en ünlü hazır giyim markalarının ucuz işgücü cenneti… Zaten çok düşük ücretlerle kölelik koşullarında çalışan tekstil işçilerinin yaşamı koronavirüs salgını bahanesiyle daha da zorlaştırıldı. Aylardır ücretlerini alamayan işçiler 26 Martta ilan edilen sokağa çıkma yasağıyla birlikte işlerine gidemez oldular. İşçiler fabrikalarının kapandığını ve işten çıkarıldıklarını fabrika kapılarına asılan bildirilerden öğreniyor. Devletten yüklü miktarda destek alan patronlar işçilerin birikmiş ücretlerini dahi ödemiyor. Açlığa terk edilen Bangladeşli işçiler hükümete ve patronlara tepkilerini dile getirmek için 12 ve 13 Nisanda başkent Dakka’da protesto gösterileri düzenledi. Ödenmeyen ücretlerini talep eden binlerce işçi yaşamak için çalışmaktan başka çarelerinin olmadığını dile getirdi. Bugün Türkiye’de ve dünyanın hemen her yerinde yapılan “evde kal” çağrılarına Bangladeşli işçiler şöyle tepki gösteriyorlar: “Evde kalarak belki koronavirüsten korunabiliriz. Peki, bizi açlıktan kim koruyacak? Koronadan değil, açlıktan öleceğiz! İki aydır ödeme yapılmadı. Açız. Boş mideyle sokağa çıkma yasağına uysak ne olacak?” İşçiler ücretleri ödenene kadar protesto gösterilerine devam edeceklerini dile getirdiler.
İtalya
İtalya’da Mercedes-Vitoria ve Amazon işçilerinin gerçekleştirdiği grevin ardından metal ve kimya sektöründe çalışan işçiler de bir grev gerçekleştirdiler. Metal sektörünün üç büyük sendikasının (FIOM, FIM ve UILM) çağrısıyla gerçekleştirilen greve başka sektörlerden işçiler de katıldı. İtalya’nın Lombardiya bölgesinde 25 Martta gerçekleşen greve bölgedeki işçiler yüzde doksana yakın katılım sağladı. İşçiler hayati önem taşımamasına rağmen birçok sektörde üretimin devam etmesine tepki gösterdiler. Patronlar ve hükümet için kârın insan sağlığından daha önemli olduğunu dile getirdiler. Sendikalar “işçiler hafta sonları parkta yürüyüş bile yapamazken hafta içi çalışmaya zorlanıyorlar, bu çelişkiye son verilmeli” diyerek taleplerini yinelediler.
İtalya, koronavirüs üzerinden dünyaya korku salınmasının adeta merkezi haline getirildi. Egemenler diğer salgınlar gibi bu salgına karşı da doğru düzgün önlem almadıkları için, neoliberal politikalarla sağlık alanında kamu hizmetleri kısıldığı için ölü sayıları artıyor. Sonra da dönüp bu durumu emekçileri dehşete sürüklemek için kullanıyorlar. Bir taraftan toplum paniğe sürüklenirken, öte taraftan da üretim devam ediyor. Ancak dünyanın birçok yerinde işçi ve emekçilerin bu tabloya olan öfkesi de giderek artıyor.