Ben bir market işçisiyim. Çalıştığım markette daha önce şahit olmadığım bir olayla karşılaştım. Her tam gün çalışana 500 lira, yarım gün çalışana ise 250 lira değerinde alışveriş çeki verildi. Patron çok sevdiğinden veya değer verdiğinden mi verdi bu çekleri bize? Bazı arkadaşlarımız böyle olmasını istediği için olsa gerek patronun bu zor günlerde bizi çok düşündüğü için bunu yaptığını zannetti. Fakat gerçekte patron bizim sağlığımıza değer verecek olsaydı bütün çalışanlarını ücretli izne çıkarırdı. Ya da her gün çeşitli bahanelerle bizi 1 saate varan sürelerde ücretimizi dahi ödemeden fazla çalıştırmazdı. Bu olayda da her zaman olduğu gibi ve her patronun yaptığı gibi aslında biz işçilerin sağlığı değil patronların çıkarları söz konusu. Peki, patronların bu alışveriş çeklerini bizlere vermesindeki amaç ne?
Patronlar gelir ve gider arasında oluşan kâr üzerinden devlete vergi öder. Giderler ne kadar fazla gösterilirse verilen vergi o kadar az olur. Bize verilen çeklerin de işlevi tam olarak bu. Bu çeklerle sadece çalıştığımız marketten alışveriş yapabileceğimiz söylendi. Bu sayede hem stoklarda kalan mallar eritilecek hem de çekleri masraf olarak gösterip vergiden düşecekti. Bir taşla iki kuş vurmak dedikleri bu olsa gerek. Geçen gün bir haberde, sözde koronavirüs ile mücadele için başlatılan “Biz Bize Yeteriz Türkiye’m” adlı kampanyaya 34 milyon liralık destekte bulunan Cengiz Holding’in geçmiş döneme ait 422 milyon liralık vergi borcunun silindiğini okudum. Peki, Cengiz Holding ve bizim patronun ödemediği vergi kimden alınıyor? Tabi ki biz işçilerden! Bu virüs salgınını bile fırsat bilen patronlar işçilere oyun etmekten geri durmuyor. Virüs bahanesiyle yaşamımızı cehenneme çeviren patronlara karşı birlik olmalı, onların oyunlarına kanmamalıyız.
İşçilerin elektrik, su ve doğalgaz fatura borçları silinsin!
Vergiler patronlardan kesilsin!