
Merhaba arkadaşlar. Nasıl günlerden geçtiğimizi hepiniz biliyorsunuz. Bu malum ortamı fırsat bilen patronlar biz işçilere kapitalist sistemin krizinin faturasını ödetiyorlar. Bu nedenle yaşadığımız sorunlar daha da artmaya devam ediyor. İşsizlik sorunu yakıcı bir sorun olarak karşımızda. Çoğu işyerinde kısa çalışma ödeneğine başvuruyor patronlar. Zaten üç kuruş olan maaşımız kısa çalışma ödeneği nedeniyle artık üç kuruş dahi etmiyor.
Hükümet geçenlerde “Ekonomik İstikrar Kalkanı” adlı bir paket açıkladı. Emekçilere bir zırnık bile çıkmayan bu paketten patronlara tam 100 milyar lira çıktı. Bu paket sözde ekonomik istikrar özde işçiler saldırı paketidir. Biz de merak edip bu paketin maddelerine baktık, işçiler için kayda değer tek bir madde bile göremedik. Maddelerden birinde iç havayolu taşımacılığında 3 ay süreyle KDV indirimi yapılacağı yazıyor. “Eve kapanın” diyorlar; uçak biletlerindeki KDV’yi düşürüyorlar ama en temel tüketim maddelerindeki KDV oranları düşürülmüyor. Bu ne ilginçliktir! Başka bir maddede ise 2 aylık telafi çalışma süresinin 4 aya çıkarılacağı yazıyor. Yani bu süreç geçtikten sonra patronlar izne çıkardıkları işçileri telafi çalışması adı altında fazla çalıştırabilecek. Patronların “sizin sağlığınız için çalışmaya ara verdik” yalanlarını burada da görmüş oluyoruz. Bir de sosyalleşme kredisi diye bir şey çıkmış başımıza! Memlekette en son Aralık ayında açıklanan rakamlara göre insanların 583 milyar lira kredi borcu bulunuyor. Yeteri kadar borçlu değilmişiz gibi daha fazla kredi çekin, daha fazla borçlanın diyorlar. Biz de evde sırtımızdaki borçla nasıl sosyalleşebiliriz diye kara kara düşünüyorduk!
Bu açıklanan paketten birkaç gün sonra “milleti” aklına gelen Erdoğan, yardım kampanyası adı altında yine milletten para istedi. İşçi ve emekçilerden yüz milyarlarca lira vergi toplanıyor ama bunlar halk için kullanılmıyor, işçilerin işsizlik fonu gibi fonları patronlara peşkeş çekiliyor fakat bizim için yine bizden para istiyorlar. Kaynak mı istiyorlar? Kaynak belli, servet vergisi getirilsin! Zenginlerden, patronlardan daha fazla vergi alınsın! Yasalara göre işçilerle patronlar aynı oranda vergi ödüyor. Peki, asgari ücret kazanan bir işçiyle trilyoner patronun aynı oranda vergi ödemesi normal mi?
Ülkemizde olduğu gibi dünyanın pek çok yerinde aynı senaryolar dönüyor. Patronlar ve hükümetler el ele vererek işçileri, emekçileri kandırıyor ve uyutuyor. Açıklanan ekonomik paketlerin kimler için açıklandığı ortadadır. Patronlar sınıfı her fırsatta kendi çıkarları için işçi sınıfına ağır yükler yüklemektedir. Bizler örgütlü işçiler olarak yaratılan bu atmosferden ders çıkarmak zorundayız. Birlik olup mücadele ederek yarattıkları korku atmosferini teşhir etmeli ve örgütlülüğümüzü büyütmeliyiz.