
IMG_1045.jpg [1]

DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve HSGG Platformu “Önce insan, önce sağlık, önce iş güvenliği” anlayışını taşımayan yasa tasarısını protesto etmek için Lütfi Kırdar Kongre Salonu girişinde gerçekleştirdikleri basın açıklaması ile tepkilerini dile getirdiler. Basın açıklamasına geçilmeden önce, eyleme katılan tersane işçileri, kot taşlama işçileri ve aileleri, yaşadıkları sorunları yaptıkları konuşmalarla ifade ettiler.
TAYAD’lı aileler adına yapılan açıklamada, cezaevlerinde koşulların düzeltilmesi için yapılan ölüm orucu eyleminin bitme gerekçesi olan ve Adalet Bakanlığı tarafından F tipi cezaevlerinde kalan devrimci tutuklulara verileceği söylenen hakların halen hayata geçirilmediğini, cezaevlerinde kötü muamele ve işkencenin devam ettiğini belirtti. Engin Çeber’in işkenceyle katledilmesi protesto edildi.
Kot taşlama işçileri adına konuşan ve kendisi de silikozis hastası olan bir işçi, hiçbir sağlık güvencesine sahip olmadan ve iş güvenliği önlemleri alınmadan çalışmak zorunda bırakıldıkları kot kumlama işi yüzünden yakalandıkları silikozis hastalığını tedavi ettiremediklerini, çalışamaz duruma geldikleri halde malulen emekli sayılmadıklarını ifade etti. Üç çocuğu da kot taşlama işçisi iken silikozis hastalığına yakalanan bir anne, çocuklarını tedavi ettirmekte zorluk yaşadığını, bu hastalığa yakalanan işçilere ücretsiz sağlık hizmeti verilmesi gerektiğini anlattı.
Kızılay’da çalışan ve sürgün edilerek örgütlenmelerinin önüne geçilmeye çalışılan sağlık emekçileri adına söz alan bir sağlık emekçisi de, uzun yıllar boyunca her koşul altında ve isteyerek çalıştıkları Kızılay’da, bir süredir sözleşmeli olarak çalıştırılmaya başladıklarını ve bundan sonra çalışma koşullarının gittikçe ağırlaşmaya başladığını, aileleriyle bile yeterince ilgilenemediklerini anlattı. Bu koşullara karşı örgütlenerek Dev Sağlık-İş’e üye olmalarının ardından başka illere sürgün edilmek istendiklerini, kabul etmedikleri için de işten çıkarıldıklarını belirtti.
Davutpaşa’daki patlamada yaşamını yitiren işçilerin ailelerinin oluşturdukları platform adına söz alan bir emekçi, patlamadan sorumlu olarak belirlenen 30 kişiden 15’inin patlamada yaşamını yitirenler olduğunu belirterek güvencesiz koşullarda çalıştırıldıklarını ifade etti.
Tersane işçileri adına söz alan Limter-İş ve TİB-DER üyesi işçiler yaptıkları konuşmalarda iş kazalarına taşeronlaşmanın neden olduğunu, iş kazalarına engel olmak ve istihdamı artırmak gerekçesiyle çıkartılan yasa ve paketle taşeronlaştırmanın önünün açılmak istendiğini anlattılar.
Yapılan konuşmaların ardından HSGG Platformunun basın açıklaması okundu. Açıklamada, “başta işçi sağlığı ve güvenliği olmak üzere, çalışma yaşamının her aşamasında sendikal örgütlülüğü esas almayan bir anlayışın kabul edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldırma yönelimi olmayan hiçbir çabanın işçilerin lehine olması beklenemez” denildi.
IMG_1039.JPG [2]

- İş kazaları ÖNLENEMEZ!
- Meslek hastalıklarının önüne geçilemez veya GİZLENİR!
- İşe ve çalışma ortamına bağlı hastalıklar ARTAR!
- İşyerlerindeki sağlıksız ve güvensiz çalışma ortamları DÜZELTİLEMEZ!
- Çalışanların her türlü kişisel ve sağlıkla ilgili bilgileri, işverenlerin hizmet satın aldığı şirket yetkililerine verilerek kişisel mahremiyet ihlalleri ÇOĞALIR!
- İşyerlerinde sağlıklı ve güvenli çalışma ZORLAŞIR!
denildi. Hazırlanan yasanın dayatılması halinde bütün işçi ve emekçilerin Türkiye genelinde eyleme geçeceği ifade edildi. Basın açıklamasının sonunda şu noktaların da altı çizildi:
Emek dünyasının onaylamadığı yasa tasarısı geri çekilsin!
Sağlığımızdan, iş güvenliğimizden, haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!
Patronlara değil işçiye iş güvenliği!