
Başladı dünyanın dört bir yanında fırtınalar kopmaya
Çatırdıyor düzenin tahtaları, dökülüyor çivileri tek tek…
Neresinden tutsan elinde kalır bu harabenin
Kaldır sen de başını işçi kardeşim
Kaldır da çatırdayan bu köhne düzen korksun, sallansın
Vur yumruğunu da yıkılsın başlarına
Tut komşunun elinden
Tut yanında çalışan arkadaşının elinden
Tut senin gibi olan herkesin elinden
Bak ne kadar da benziyor sana Ahmet amca
Ne kadar da senin gibi komşun Osman
Yüzündeki yaşanmışlıklar nasıl da senin yaşadıklarına benziyor
Bak o da parmağını kaybetmiş
Nâzım…
Makineye kaptırmış, on üçüncü saatinde mesainin
Senin de ayağından geçmedi mi tuğla yüklü vagon?
Yatmadın mı bir ay boyunca beş kuruşsuz
Ocakta aşsız
Nasıl da benziyor hikâyeleriniz
Hayatlarınız,
Yaşadıklarınız,
Öldükleriniz…
Hepsi aynı her şey birbirinin tıpatıp aynısı
O yüzden
Bırak sana anlatılan masallara inanmayı
O kan emicilere kulak kabartmayı bırak
Ellerine bak!
O çatlamış avuç içlerine bak
Nasırdan kaskatı kesilmiş ellerine…
Doğru olan onlardır
Gerçeği güneşe seren o nasırlı çatlak ellerdir
Tut elleri nasırlı olan,
Elleri var eden herkesin ellerinden.
Tut ve titret tüm dünyayı.