İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs geldi çattı. Bu yıla kadar tüm dünyada on milyonlarca emekçi kadın, erkek sınıf kardeşlerimizle birlikte 1 Mayıs’ta birlik olup alanlara çıktık, 1 Mayıs’ı hep beraber kutladık, taleplerimizi haykırdık. Fakat bu yıl egemenler kapitalist sistemin krizini örtmek, krizin faturasını işçilere, emekçilere kesmek için dört elle koronavirüse sarıldılar. Mitingleri, toplantıları, insanların bir araya gelmesini yasakladılar. Çok yakın zamana kadar dünyanın pek çok yerinde emekçiler sokaktaydı fakat koronavirüs bahanesiyle evlerine gönderildiler. Egemenler işçilerin bir araya gelerek kendilerine karşı mücadele etmesinden, birleşmesinden korkuyorlar. Haklılar! Çünkü biz kadınıyla erkeğiyle tüm sınıf kardeşlerimiz bir araya gelirsek, gücümüzün farkına varabilirsek bu yaptıklarının hesabını sorabiliriz. Dünyada sadece birkaç ay içinde 195 milyon insanın işsizlikle, 500 milyon insanın daha açlıkla karşı karşıya kalacağını düşünürsek tüm bunların hesabını sormak için mücadele etmek zorundayız zaten.
Bilmeliyiz ki bu işten atma salgınının en fazla etkileyeceği kesimlerin başında biz işçi kadınlar geleceğiz. Krizlerde hep böyle olmuş çünkü, ilk olarak bizler işten atılmışız. Bu yüzden kadın emekçiler olarak erkek sınıf kardeşlerimizle yan yana, omuz omuza mücadele etmeliyiz. İşten atmalara, hak kayıplarına karşı durmalıyız. Eşit işe eşit ücret talebini birlikte haykırmalıyız. Düşük ücretlere, uzun çalışma saatlerine, işten atmalara hep birlikte karşı çıkmalı, cins ayrımcılığına, şiddete karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz.
Kardeşler, daha şimdiden hastalık bahane edilerek pek çok hakkımız gasp edildi. Ne yapalım? Elimiz kolumuz bağlı bekleyelim mi? Bizi işyerlerinde bir araya getirirken salgını sorun etmeyen patronların, “aman bunun dışında başka hiçbir yerde, hiçbir şekilde bir araya gelmeyin” telkinlerini mi dinleyelim. Patronlar sınıfının bizi sürüklemeye çalıştığı ruh haline kapılıp, korku içinde yalnızlaşalım mı?
Elbette hayır! Korku atmosferi yaratarak evlerimize kapanmamızı isteyen, bir araya gelmemize engel olmaya çalışan egemenlere cevabı mücadele etmek için birliğimizi kuvvetlendirerek verebiliriz. Bunun için de en başta, işçi sınıfının mücadelesini örmeye çalışan dostlarımıza, işyerlerinde zaten bir arada olduğumuz işçi arkadaşlarımıza evlerimizin kapılarını açmalı, birbirimizle dayanışmamızı arttırmalıyız.
1 Mayıs sınıfımızın birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. Hep birlikte mücadeleyi, dayanışmayı ve örgütlülüğümüzü büyütelim. 1 Mayıs’ın unutturulmasına izin vermeyelim, 1 Mayıs ruhuyla mücadelemize devam edelim!