1 Mayıs meydanları, doldurduk alanları. Bugün 1 Mayıs kardeş, işçilerin bayramı! Seninle sıklaşacak mücadele safları. Biz işçilerin bayramı bugün, meydanlarda değiliz belki, ama elbet bugünler de geçecektir. Çünkü sürüyor o kavgamız ve sürecek, yeryüzü cennet oluncaya dek! İşçi sınıfı her zaman sancılı dönemler yaşamıştır. Ağır çalışma ve yaşam koşulları altında eski kuşak işçi kardeşlerimiz bizlere mücadele günü olan 1 Mayıs’ı bıraktılar. Şimdi sıra bizde ve bizler bu mücadele gününü yeni nesillere bırakacağız. Fakat öncelikle hak gasplarına karşı birliğimizi güçlendirmemiz gerekli. Böylece bize miras bırakılan mücadele gününe de sahip çıkmış oluruz. Sınıfımızın tarihine baktığımızda tarihsel iyimserliğimiz hep olmuştur. En karanlık dönemlerde bile bizler için tünelin ucunda hep ışık vardı. Bugün de var olmaya devam ediyor. Ben bir kadın işçi olarak inanıyorum ki bu karanlık günler elbet bitecektir. Umut ekiyoruz yarınlara, güzel günler gelecek, başka çaresi yok. Sizlere sormak isterim: ellerimizle yaratırken bu dünyayı, neden insanca yaşanası bir yere dönüştürmeyelim? Ey işçi kardeşim, bak bizim seninle ortak bir derdimiz var;
Ey umut!
İçimizde sana olan umut olmasa,
Güneş ışığı gözümüzü aydınlatır mıydı?
Körleşmiş gözleri…
Dağlar, tepeler nasıl aşılırdı? Hendekler ve tuzaklar nasıl?
Ey umut!
Bak öfke birikti yüreğimizde. Sen olmasan öfkemizi nasıl bilerdik?
Nice destanlara ev sahipliği yaptın.
Yiğitlerin yüreğine fırtına tohumları ektin.
Ey umut!
İşçinin sıcak ekmeğisin.
Tarlada yeşeren buğdaysın.
Ey umut!
Bir sevgilinin sıcaklığı gibi,
Dostlarla mücadeleyi örerken hissedilen mutluluk gibisin.