
Önümüz 1 Mayıs, birlik dayanışma ve mücadele günü. Her ne kadar egemenler bugün meydanları boş tutmaya çalışsalar da biz işçilerin, emekçilerin içindeki mücadele azmini engelleyemezler. Covid-19 salgınını kullanarak topluma korku salıyor, insanları evlere hapsediyorlar. Burjuva medya sürekli kampanyalar yürütüyor, “evde kal Türkiye”, “hayat eve sığar Türkiye” diye. Oysa biz emekçi kadınlar mutfağımızdan bakınca kazın ayağının hiç de öyle olmadığını görüyoruz. Bizleri düşünüyormuş gibi görünerek krizin üstünü örtmeye çalışıyorlar. Bir taraftan da biz işçileri kendi sorunlarımızdan yalıtarak kendimize ve çevremize yabancılaştırıyorlar.
Her ne kadar bugün toplumda bir sessizlik hâkim olsa da bunun ilânihaye böyle gitmeyeceğini biliyoruz. Daha bundan birkaç ay öncesine kadar dünyanın birçok kentinde meydanlarda işçiler, emekçiler vardı. Hayat pahalılığına, eriyen ücretlere ve artan zamlara karşı taleplerini haykırıyor, ezgilerini ve marşlarını söylüyorlardı. Bugün 1 Mayıs’ta meydanlarda olamasak da, bize meydanları kapatanlar iyi bilsinler ki öfkemizi ve mücadele azmimizi daha da güçlendirerek o meydanlarda tekrar yerimizi alacağız.
Türkiye işçi sınıfına selam
Selam yaratana
Beklenen günler,
Güzel günlerimiz ellerinizdedir,
Haklı günler, büyük günler,
Gündüzlerinde sömürülmeyen,
Gecelerinde aç yatılmayan,
Ekmek, gül ve hürriyet günleri.