
Bugün 1 Mayıs. Bugün işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü.
Dünyanın dört bucağında, yüreği 1 Mayıs coşkusuyla atan işçi sınıfımıza selam olsun.
Tüm korkutmalara, baskı ve saldırılara inat sınıfımızın örgütlü mücadelesini büyütenlere selam olsun.
Kardeşler,
Sömürücü kapitalist efendiler koronavirüs salgınını abartıp bir korku imparatorluğu yarattılar. Meydanları ve caddeleri boşaltıp toplumsal yaşamı ıssızlığa boğdular. Birçok ülkede OHAL ilan edildi, birçok ülkede sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Egemenler toplantı ve gösterileri yasaklayarak demokratik hakları gasp ediyor. Ama bu arada işçiler gece gündüz demeden çalışmaya devam ediyor. Demek ki sermaye sınıfının asıl derdi salgınla savaşmak değil!
Dünya ekonomisi çöküyor, kapitalist sistem tarihinde eşi benzeri olmayan bir krizle sarsılıyor. Şu ana kadar on milyonlarca işçi işten atıldı. Yılsonuna kadar 200 milyon işçinin işten atılacağı, dünya genelinde 500 milyon insanın daha açlıkla yüz yüze geleceği açıklanmıştır. İşte koronavirüsün korku bulutlarına dönüştürülmesinin asıl nedeni budur. Eğer koronavirüs korkutması olmasaydı, 1 Mayıs’ta, bu şanlı günde, dünya meydanları işçi sınıfının öfkeli sloganlarıyla inleyecekti! Milyonlar olup alanlara çıkan işçi sınıfı, işsizliğe, yoksulluğa, sömürüye, savaşlara, kadına şiddete HAYIR diyecekti! Kapitalizmin yarattığı yıkıma karşı öfke sel olup akarken, sömürüsüz bir dünya arzusu dile gelecekti!
1 Mayıs marşının dizelerinde dile getirildiği gibi:
Günlerin bugün getirdiği
Baskı, zulüm ve kandır
Ancak bu böyle gitmez
Sömürü devam etmez
Yepyeni bir hayat gelir
Bizde ve her yerde
1 Mayıs 1 Mayıs
İşçinin, emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda
İlerleyen halkın bayramı
Kardeşler,
1 Mayıs, işçilerin kapitalist sömürüye karşı mücadelesinde sembolleşmiş tarihsel bir gündür. Hangi dili konuşurlarsa konuşsunlar, işçiler o gün sömürü düzenine karşı aynı öfkeyi kuşanırlar. 1 Mayıs geçmişten bugüne gelen, yarınları büyütecek umudu ve sevinci besleyen bir mirastır. Uzun işgününe ve ağır çalışma koşullarına, baskı ve yasaklara dur demek için ayağa kalkan, taleplerini haykıran işçilerin birlik ve dayanışma günüdür.
İşçi sınıfı bugüne kadar sömürüye karşı mücadelesinde birçok neferini kaybetti, ağır bedeller ödedi. Ama egemenlere boyun eğmedi. 1886’dan beri 1 Mayıs bayrağı dünya işçi sınıfının elinde yükselmeye devam ediyor. Bizler 1 Mayıs bayrağını geçmişten bugüne taşıyan işçi kardeşlerimizi unutmadık, unutmayacağız!
Hayat boylu boyunca bizimdir
boylu boyunca bizimdir sevinç
ve öyle olmaya
devam edecektir dünya durdukça…
çünkü biziz üreten
biziz acılar çekip bedeller ödeyen…
Biliyoruz ki, Türkiye ve dünyanın dört bucağında yüreği 1 Mayıs coşkusuyla atan milyonlar var. Bugün meydanlarda yan yana olamayabiliriz ama aynı düşünce ve heyecanla çarpıyor kalbimiz! Şili işçi sınıfının büyük şairi Pablo Neruda’nın dizelerini ödünç alalım ve günümüze uyarlayalım:
Dünya işçileri…
Dursun,
Dursun öfkeniz.
Yığın derleyin,
Acınızı ve mücadele azminizi;
Bir metal yumruk oluncaya kadar:
Bununla vuracağız,
Gündüz-gece;
Bununla çiğneyeceğiz,
Gündüz-gece;
Bununla tüküreceğiz,
Gündüz-gece
Sömürü çarklarını,
Kırıncaya kadar.
Tüm sınıf kardeşlerimiz bilip inansınlar ki egemenlerin korku duvarları yıkılacak! Sömürü ortadan kalkana, yeryüzü işçilerin ve dünya halklarının cenneti oluncaya dek bu mücadelemiz asla ama asla durmayacak! İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs, Türkiye ve bütün dünya işçi sınıfına kutlu olsun.
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik ve Mücadelesi!