
Yaşanan ekonomik krize virüsün neden olduğunu savunarak ücretsiz izinleri yaygınlaştıran bir kanun çıkardılar başımıza. Çıkardıkları bu kanunla 1170 lira gibi açlık sınırının da altında olan bir ücrete layık gördüler bizi. Yaşadığım mahallede 600 liranın altında ev kirası yok. Bunun yanına elektrik, su, doğalgaz faturaları da eklendiğinde bu ücretten geriye hiçbir şey kalmıyor. Yani bize “Ölün!” diyorlar.
Bu kanunla patronlar istedikleri zaman bizi ücretsiz izne çıkarabilecek. Bu ücreti de ceplerinden vermeyecekler. Yine bizim cebimizden çıkacak yani işsizlik fonundan verecekler. Bu süre zarfında başka yerde çalışmak istersek önceki çalıştığımız işyerindeki bütün haklarımız yok sayılacak.
Bu süreçte virüs haberleriyle bizi boğarlarken haberimiz bile olmadan pek çok hakkımız ne yazık ki elimizden alındı. Bu virüs sürecinden sonra milyonlarca emekçi kardeşimiz işsiz kalacak. Eğer biz haklarımıza sahip çıkmak, beraber omuz omuza vermek ve tek yumruk olmak yerine bu düzende kurdukları oyunlara alet olursak geçmişte verilen tüm emeklerimiz boşa gitmiş olacak. Kapkaranlık bir dünya içinde umutsuzca yaşamaya devam edeceğiz. Ama bunu yapmayacağız, kol kola, omuz omuza, hep birlikte bu düzene son vereceğiz. Bu düzeni eninde sonunda başlarına yıkacağız!
1 Mayıs Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günümüz kutlu olsun. Meydanlarda yeniden görüşmek dileğiyle hoşça kalın, kardeşçe kalın…