
Merhaba arkadaşlar. Bir işçi olarak hiç yokmuşuz gibi davranılması açıkçası canımı acıtıyor. Bir yandan milyonlarca olmak bir yandan da hiç mi hiç hesaba katılmamak ağırıma gidiyor. Böyle bir şey olamaz, olmamalı diye düşünüyorum ama çuvaldızı kendime, kendimize batırmaktan da geri duramıyorum. Patronları bir anlığına boş verelim, işçiler olarak hiç mi hatamız yok? Ben de kendime sordum bu soruyu ve düştüm peşine; bizim hiç mi kabahatimiz yok?
Öncelikle kısaca neler yaşadık hatırlayalım. Sermaye sahipleri bu süreçte eskilerin dediği gibi bir kaşık suda fırtına kopardı. Buradan hareketle de saldırılara girişti. Salgını bahane edip milyonları işinden etti. İşten çıkarmalar izin yalanıyla kolaylaştırıldı. İşsizlik fonu hepten iç edildi. Kıdem tazminatlarımızdan ses seda yok. Sadece son 2 ayda her biri ayrı mücadele gerekçesi olacak yüzlerce hak gaspı var. Patronlar tüm bu saldırıları yaparken ellerindeki imkânlara yani örgütlülüklerine ve bizim örgütsüzlüğümüze güvendiler. Saldırılar çifter çifter hayata geçiriliyor. Bunu yaparken zorlanıyorlar mı? Maalesef hayır! Örgütsüzlüğümüz nedeniyle saldırıları püskürtemiyoruz. Dolayısıyla kabul etmek gerekir ki kabahatin bir kısmı da bizim. Biz örgütsüz olduğumuz için bu kadar rahat hareket edebiliyorlar. Ya örgütlü olsaydık? Hepimiz biliyoruz ki o zaman bambaşka olurdu.
Nasıl ki bütün halkların atasözleri varsa aynı şekilde sınıfımızın mücadelesi içinde üretilmiş sloganlar vardır. Atasözleri gibi sloganlar da deneyimlerden edinmemiz gereken esas bilginin en saf halidir. Unutmayalım ki biz bir sınıfız, işçi sınıfıyız. Bizden önceki işçi kuşakları yani atalarımız, çeşitli haklar kazanıp emanet ettiler bizlere, aynı şekilde eşsiz deneyimler de bıraktılar. Bu deneyimlerden nice slogan üretildi. Sınıfımızın mücadelesi içinde üretilmiş ve on yıllar boyunca dilden dile, nesilden nesile aktarılmış sloganlar da bizlerin atasözüdür. İçinde bulunduğumuz durumu da en iyi özetleyen sloganlardan biri de bana göre “Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!”
Bu slogan, işçilerin emeklerini sömüren patronlara karşı verdiği mücadeleler sonucu doğmuştur. Yüzlerce yıllık emek mücadelesinden damıtılarak elde edilmiş tertemiz bir bilgidir. Geçerliliğini de sermaye sahiplerine karşı verdiğimiz tüm mücadele alanlarında test etmek mümkündür. Atasözümüzü hatırlamanın vakti geldi de geçiyor; patronların cenderesinden çıkmak istiyorsak gücümüzü birliğimizden alıp örgütlenmeliyiz.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!