Dünya işçi sınıfının en önemli tarihsel günlerindendir 1 Mayıs. Alanları doldurduğu, taleplerini haykırdığı, egemenlerin yüreğine korku saldığı bir gün… 134 yıldır dünyanın her yerinde coşkuyla kutlanan 1 Mayıs maalesef bu sene koronavirüs bahanesiyle yasaklandı, işçiler, emekçiler evlerine hapsedildi. Birçok işçi bu yıl 1 Mayıs’ı kutlayamayacağını düşünüyordu ve bu durum alanlarda olmak isteyen tüm emekçilerde bir burukluk yarattı.
Ancak mücadele örgütümüz UİD-DER bizlere harika bir sürpriz yaptı ve müthiş bir heyecan yaşattı. Sürpriz diyoruz ama aslında değil. Çünkü UİD-DER koşullar ne olursa olsun mücadele etmenin, işçileri bir araya getirmenin, o coşkuyu yaşatmanın bir yolunu her zaman bulmuştur, bulmaya da devam edecektir. 1 ve 2 Mayıs’ta Türkiye’nin pek çok kentinden hatta Avrupa’dan bile işçilerin 1 Mayıs’a dair duygu ve düşüncelerini aktardıkları 1 Mayıs mesajları anlık olarak sitemizde yayınladı. Ardı ardına gelen coşkulu mesajlar yüreğimizde derin bir duygudaşlık yarattı. Ayrı ayrı evlerde de olsak aynı ruh bütünlüğüne sahiptik, sanki aynı anda tüm evlerde eş zamanlı olarak mesajları yüksek sesle okuyor, işçi marşları söylüyor ve meydanlarda patronlar sınıfına olan öfkemizi haykırıyor, hıncımızı biliyorduk.
Mesajların yayınlandığı sayfa bizleri adeta tarihsel bir yolculuğa çıkarttı. Gerek UİD-DER’in kendi tarihinden gerekse de işçi sınıfının mücadele tarihinden kesitler sundu. İşçi Dayanışması gazetemizin ilk sayısından 1 Mayıs afişlerine, Türkiye’de farklı yıllardaki 1 Mayıs görüntülerinden dünyadaki geçmiş 1 Mayıs’lara varana dek o günleri sanki yaşamış olduk… Onca yalana, baskıya ve sokağa çıkma yasağına rağmen pek çok ülkede işçiler tepkilerini ortaya koydular. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak 1 Mayıs günü tüm baskılara rağmen meydanlara çıkan Lübnanlı, Yunanistanlı ve dünyanın diğer ülkelerindeki işçi emekçi kardeşlerimizin öfkesine, tepkisine ortak olduk. Gelen mesajları okudukça, dünya işçilerinin mücadelelerini gördükçe, işçi sınıfının biriken öfkesinin nasıl sel olup aktığını, öte taraftan da mücadele azmini ve “teslim olmayacağız” haykırışlarını hissettik. Bugün içinden geçtiğimiz bu karanlık döneme rağmen kendimizi yalnız hissetmedik ve 1 Mayıs bizler için sokağa çıkmanın yasaklandığı her hangi bir gün olarak kalmadı. UİD-DER içinden geçtiğimiz dönemde yapılabileceklerin en iyisini yaptı ve Türkiye’nin birçok yerinden işçiye ulaşmış oldu. UİD-DER sanki bir kez daha pek çok bölgeden işçiyi alanlarda, büyük ve kitlesel bir kortejde toplamış gibiydi... Bizlere muazzam bir heyecan kattı ve bu heyecanı 2 gün boyunca an an yaşadık, heyecanımız hâlâ sürüyor ve tekrar meydanlara çıkmak için hazırlanıyoruz. Tıpkı Mersin’den bir işçi arkadaşımızın 1 Mayıs günü paylaştığı şiirde dediği gibi;
Bayrakları dalgalanıyor o muhteşem anın
Güneş eski güneş değil
Mavi eski mavi
Ve
Rüzgâr eski rüzgâr…
Sokaklar
Hiç böylesine bir coşkuya tanıklık etmedi
Biz hep bir ağızdan
“Yaşasın 1 Mayıs” diye haykırıncaya kadar
Yüreğimizde öfke
Dilimizde marşlar
Çınlattık dört bir yanını dünyanın
Avuçlarımız patlayıncaya kadar
İşte UİD-DER bize bu coşkuyu yaşattı. Bizler UİD-DER’liler olarak bir kez daha gurur duyduk. UİD-DER, örgütlülüğün ne demek olduğunu bu vesileyle tekrar göstermiş ve yaşatmış oldu. Her zaman, her koşulda yapılabilecek bir şeylerin olduğunu tekrar görmüş olduk. İçinde bulunduğumuz bu süreçte bizlere sağlam ve örgütlü durmayı öğretti. Bu nedenle bizler de UİD-DER’e sonsuz teşekkür ediyoruz ve diyoruz ki;
Asla pes etmeyeceğiz, mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. 1 Mayıs geleneğini ve 1 Mayıs ruhunu yok etmek isteyenlere inat bizler buradayız. İşçi sınıfının bu şanlı geleneğini unutturmak isteyenlere karşı dimdik ayaktayız, örgütlüyüz, örgütleniyoruz, mücadele ediyoruz, edeceğiz.
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!