16 Haziranda 22 işçi arkadaşımız fabrikada “huzursuzluk yaratmak”, “işçileri kışkırtmak” ve “terör eylemleri düzenlemek” gibi gerekçelerle işten atılmıştı. Ancak patron sahte belgeler düzenleyerek, çıkışları istifa olarak göstermişti. Bunu yapmasının amacı, sonra atılan 34 işçi arkadaşlarımızda olduğu gibi işe iade davasının önüne geçmekti. Patron bununla da yetinmedi, dava açmamaları için işçilere on aylık işsizlik paralarını da peşin ödedi. Fakat sekiz arkadaşımız bu işin peşini yine de bırakmadı ve dava açtı.
Davalardan ilki işçi arkadaşlarımızın lehine sonuçlandı. Patron, arkadaşlarımıza, dört ay çalışmadıkları süre için, dört ay da işe alınmadıkları takdirde ücret ödemek zorunda. Bu sekiz arkadaşımızın davası aynı süreçte açılmasına rağmen, dört arkadaşımızın davası sonuçlanmış diğer dört arkadaşımızın davası ise hâlâ devam etmektedir.
Birçok işçi arkadaşımız iş mahkemelerinin davaları bu şekilde uzatmasından kaynaklı olarak avukat ve mahkemelerle uğraşılmayacağını düşünerek dava açmak istemiyor. Biz işçiler mücadeleyi üretim alanlarında da üretimin dışına atıldığımızda da devam ettirmeliyiz. Tüm bunları sağlayacak olansa bizlerin örgütlülüğüdür.