
Raylar boyunca koşuyor, şehir denen yere varıyoruz
Şehre; gençliğimizi ve etimizi sattığımız yere
Ama sonunda satacak bir şey kalmıyor,
Öksürüğümüzden ve kemiklerimizden başka.
Bu dizeler gencecik Çinli bir işçiye ait. Genç işçi Xu Linzi, Foxconn adlı dev bir fabrikada göçmen bir işçi olarak çalışmaktaydı. Bu fabrikanın çalışma koşulları o kadar insanlık dışıdır ki işçiler gün yüzü görmemekte, iş saatlerinin dışındaki vakitlerini zorunlu olarak fabrikanın kantininde, yatakhanesinde geçirmektedir. Ayrıca bu fabrikanın etrafı filelere çevrili, metrelerce fileler… İşçiler intihar ettiğinde yere düşmesinler diye. 2010 yılında intihar eden 18 işçinin 14’ü hayatını kaybetmiştir bu fabrikada. Uzun iş saatleri, düşük ücretler ve mesailerle işçi çalıştıran ve gittikçe zenginleşen fabrika sahipleri, gün yüzü görmeyen işçilere hayata veda etmeyi adeta bir kurtuluş yolu olarak sunmuş. Elektronik cihaz üretiminin yapıldığı bu fabrikada işçi olan Xu Linzi bir dizesinde şöyle anlatmış çalışma koşullarını;
Uykuya dalıyorum ayakta dururken
Gözlerimin önündeki kâğıt sararıp soluyor
Çelik bir kalemle ona tekinsiz bir siyahı kazıyorum
İşleyen sözcüklerle dolduruyorum
Atölye, montaj hattı, makine, çalışma kartı,
Fazla mesai, ücretler…
Bir başka şiiri;
Beni uysal olmam için eğittiler
Bilmiyorum nasıl haykırılacağını veya isyan edileceğini
Nasıl şikâyet veya muhalefet edileceğini
Biliyorum yalnızca sessizce tükenmenin acısını çekmeyi
Buraya ilk geldiğimde
Yalnızca şu gri ödeme çıktısını bekledim her ayın onunda
Bana gecikmiş bir teselli versin diye
Bunun için eklemlerime, bunun için sözcüklerime eziyet edip durdum
İşi asmayı reddettim, hastalık iznini reddettim
Montaj hattının başında demirdenmiş gibi dikiliyorum, ellerim sanki uçuyor,
Kaç gün boyunca, kaç gece boyunca,
Ayaktayken, tıpkı böyle, uykuya dalıp gittim?
Foxconn fabrikasında üretim sırasında konuşmak yasak! “Gündüz gece nasıl yerle bir olduğunu seyrediyorum gençliğimin/Preslenmiş, cilalanmış, kalıbına dökülmüş.” Foxconn fabrikasının yasa dışı olarak stajyer kimliği adı altında birçok çocuk işçiyi çalıştırdığı da biliniyor. Çocuk yaşta çalıştırılan işçiler, uzun çalışma saatleri, düşük ücretler… Yalnızca sessizce tüketiyor bu sistem bizleri. Kârlarına kâr katan kapitalistler işçi sınıfına yaşanmaya değer bir hayat bırakmıyor, dünyayı bize dar ediyor. Onlar zenginleştikçe zenginleşiyor, yedikçe yiyorlar. Bizler yani bu dünyanın çarklarını döndürenler ise gittikçe yoksullaşıyoruz.
2014 yılının Ekim ayında hayatına son vermiş genç işçi Xu Linzi. Onun katili kapitalizmdir, milyonlarca insanın olduğu gibi. Patronlar bizden alabildikleri kadarını alıyor, bir tek canımız kalıyor geride. Bizler bu çelişkili düzeni yaratanlara inat daha çok yaşayacağız bu hayatı, daha güzel bir dünya kurmak uğruna örgütleneceğiz, daha çok yaşayıp daha çok seveceğiz bu dünyayı.