
Küçük bedenleri, yorgun ama pırıl pırıl gözleri, hızlı adımlarıyla çocuk işçiler… Mendil satıyorlar, simit satıyorlar, restoranlarda, kafelerde, konfeksiyonlarda, fabrikalarda çalışıyorlar. Tehlikeli işlerde, madenlerde, yerin kilometrelerce altında ter akıtıyorlar. Dünyanın en ünlü markalarının üretilmesinde çocuk emeği var. Dünya Çalışma Örgütü’nün 12 Haziran 2019’da, Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Gününde açıkladığı verilere göre dünyada 152 milyon çocuk işçi var. Bunların 73 milyonu ise tehlikeli işlerde çalışıyor.
TÜİK’in 2019 yılı için açıkladığı rapora göre ise Türkiye’de 5 ilâ 17 yaş arasında 720 bin çocuk işçi bulunuyor. Bu hesaba dâhil edilmeyen daha on binlerce çocuk olduğunu, Suriyeli göçmen işçi çocukları unutmayalım.
Sermaye sınıfı ve egemenler çocukların toplumun geleceği olduğundan dem vurur. Fakat işçi sınıfının çocuklarının yaşam koşulları, gelecekleri onlar için hiç de önemli değildir. Geçim sıkıntısı içindeki aileler çocuklarının en temel ihtiyaçlarını bile güçlükle karşılamaya çalışıyorlar. Hal böyle olunca sömürü çarkları işçi çocuklarını küçük yaşlarında dişlileri arasına alıyor. İlgi, sevgi, oyun istedikleri yaşlarda daha bedenleri büyümeden sorumlulukları büyüyor. Mesela iPhone’un en önemli hammaddesi olan kalay cevherinin Endonezya’da üretilmesinde çocuk işçi kullanılıyor. Bangladeş, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelerde ünlü tekstil devlerine üretim yapan atölyelerde çocuk işçiler çalıştırılıyor.
12 Haziran Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü’nde, patronlar, holding sahipleri, siyasetçiler ekranlara çıkıp çocukların geleceğimiz olduğunu, çocuk işçiliğinin “azaltılması” gerektiğini söylüyorlar. Timsah gözyaşları döküyorlar. Oysa çocukları ucuz işçi haline getiren onların düzenidir. Bu nedenle çocuk işçiliği sömürü çarklarına karşı mücadele ederek engellenir. Bundan yıllar önce de sanayi yeni yeni gelişir ve fabrikalar büyürken patronlar ucuz çocuk işçiliğini kârlarına kâr katmak için kullanmıştı. Çocuklar patronlar için tatlı kârlar demekti. İşte o zamanlarda Amerika’da bir kadın işçi önderi, işçi sınıfının Jones Ana’sı öncülüğünde çocuk işçiler ülke çapında bir yürüyüş düzenlediler. Şehir şehir dolaşıp yürüyüşler, açıklamalar, gösteriler yaptılar. Jones Ana ve çocukların bu mücadelesiyle 14 yaş altındaki çocukların çalıştırılması yasaklandı. Ancak bugünün ABD’sinde de dünyada da çocuk işçilik son derece yaygın.
Kapitalist düzen var olduğu sürece kâr hırsıyla yanıp tutuşan patronlar sınıfı ucuz işgücü olarak çocuk emeğini kullanmaktan geri durmayacak. Çocuklarımızın yarına umutla, gülen gözlerle bakabilmesi için mücadeleyi büyütelim.