
İşçi sınıfımızın bu topraklardaki mücadelesinin bir zirve noktası olan 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 50. yıldönümünü geride bıraktık. 2006 yılındaki kuruluşunu da bu şanlı direnişin yıldönümüne denk getiren mücadele örgütümüz UİD-DER; geçmiş ile gelecek arasında köprü kurmak hedefiyle yürüttüğü çalışmalarına bir yenisini kattı. “Geçmişten Geleceğe!” şiarıyla işçi sınıfının sömürüsüz bir dünya kurma mücadelesini büyüten UİD-DER, 15-16 Haziranın 50. yıldönümünde bir yayın akışı gerçekleştirdi. “Aylardan Hazirandı, İşçiler Tarih Yazdı” yayın akışına ilişkin işçilerden gelen mesajları okurlarımızla paylaşıyoruz.
İzmir’den bir işçi: Merhaba ben şu an İzmir’de zorunlu askerlik görevimi yerine getiriyorum. Benim için oldukça zor geçiyor günler. Fakat bana neşe oldunuz. UİD-DER’li bir arkadaşım bana daha önceden siteden bahsetmiş ve takip etmemi söylemişti. Daha sonra bana 14 Haziranda siteyi açmamı, bir akış olduğunu ve dört gün boyunca takip etmemi söyledi. Başta beklentim yüksek değildi açıkçası. Daha önce farklı kaynaklardan 15-16 Haziranı okumuştum ve o yazılara benzer bir metin bekledim. Fakat ilk paylaşılan videoyu izlediğimde fikrim değişti. Açıkçası o kadar etkilendim ki arkadaşlarımı yanıma çağırıp onlarla beraber tekrar izledim. Akışı takip etmeye başladık. Fırsat buldukça siteyi açıp çıkan yazıları okuduk, tanıkların ses kayıtlarını dinledik. Sanki o gün bugünmüş gibi hissettim. Öğretici ve heyecanlı bir dört gündü. Arkadaşıma akışın ikinci gününde “Çok güzel olmuş, devamı gelecek değil mi? Bekliyorum. Emeği geçen herkesin eline sağlık, bizim de selamlarımızı ilet. Çok beğendik” mesajını attım. Kendim bir mektup yazıp iletebileceğimi söyleyince hemen bunları yazdım size. Emeğinize sağlık. Yaşasın İşçilerin Uluslararası Mücadele Birliği!
İstanbul’dan bir kadın işçi: Geçen sene 15-16 Haziran hakkında UİD-DER’li arkadaşlarla beraber sohbet etmiştik. Ve onlar sayesinde 15-16 Haziranı, işçilerin bu toprakların tarihindeki en şanlı mücadelesini öğrenmiştim. Bu sene bir akış olacağını söylediklerinde çok heyecanlandım. 1 Mayıs’ta da aynı heyecanla gelen mesajları okumuş hemen bende bir mesaj göndermiştim. Fakat bu akış bambaşkaydı. Fotoğraflar, videolar beni çok etkiledi. Hatta ikinci gün işyerinde UİD-DER’li arkadaşımı görünce “işçiler bugün mü yürüyordu, ne zamandı?” diye sordum. Sanırım çok heyecanlı bir şekilde sormuşum. Abla “sakin ol, yürüyecekler” dedi ve gülmeye başladık. Dört gün boyunca fotoğraflar ve videolardaki mücadele görüntüsü beni heyecanlandırdı. Orda o işçi kadınların yanında olmak istedim. Ama bu yazılar, görüntüler sayesinde yeniden anladım. Dün işçi sınıfının yaktığı ateş, bugün de bizim ellerimizde ve mutlaka geleceğe taşınmalı. Bize 15-16 Haziran bir örnek ve ders olmalı. Yaşasın İşçi Sınıfı!
İstanbul’dan bir grup işçi: Geçmişimiz bizlere gösteriyor ki şalterleri indirdiğinde bu dünyanın çarklarını döndürenler, bu bolluk ve bereketi yaratan işçiler, korkup kaçıverir patronlar! Tarih bize tekrar tekrar söylüyor nasıl da güçlü olduğumuzu, birlik olduğumuzda neleri yapabileceğimizi… Mücadele tarihimiz nice kavgalarla, nice derslerle doludur fakat onları bilip öğrenmezsek ve onlardan dersler çıkarmazsak o günlerden ileri asla gidemeyiz. Çok şanslıyız ki o şanlı günleri bizlere ulaştıran ve sınıf tarihimizi unutturmayan, capcanlı bir şekilde önümüze koyan bir UİD-DER var. “Aylardan Hazirandı, İşçiler Tarih Yazdı” yayın akışımızla bizleri o günlere götüren UİD-DER’e sonsuz teşekkürler!