
Fransa
Koronavirüs bahanesini kullanarak toplu işten atmalara girişen şirketlerden biri de otomobil devi Renault oldu. Maliyetleri düşürme gerekçesiyle dünya genelinde 15 bin işçiyi işinden etmeye hazırlanan Renault’ya Fransız işçilerden cevap gecikmedi. Sadece Fransa’da 6 fabrikanın kapanması ile geçici ve taşeron işçiler hariç yaklaşık 5 bin işçinin işten atılması bekleniyor. Buna karşılık işçiler 30 Mayısta Maubeuge’deki fabrika önünde bir protesto gösterisi düzenlediler. “Fabrikamıza Dokunma!” yazılı pankartlar taşıyan işçiler, işten atmaların gerçekleşmesinin bölgedeki insanlar için açlık anlamına geleceğini belirttiler. Sekiz binden fazla işçinin katıldığı protesto gösterisinde işçiler “bu daha ilk adım” dediler. Daha sonra 2 Haziranda Paris’in güneydoğusunda yer alan Renault’ya bağlı Choisy-le-Roi fabrikasında işçiler greve çıktı. Genel İşçi Konfederasyonu CGT üyesi işçiler 6 Haziranda da Jean-Jaurès Meydanı’nda toplanarak fabrika önüne kadar yürüdüler. Slogan ve alkışlar eşliğinde yürüyen işçiler, fabrikalarının kapatılmasına izin vermeyeceklerini belirttiler. 17 Haziranda ise Aubergenville’deki Renault Flint fabrikasındaki işçiler işyeri önüne çıkarak bir eylem gerçekleştirdiler. Fransız işçiler işten atma saldırılarına karşı “bu işin peşini bırakmayacağız” diyerek mücadele etmekten geri durmayacaklarını haykırıyorlar.
16 Haziran Salı günü ise sağlık işçileri daha iyi ücret, daha fazla istihdam ve sağlık kurumlarına daha fazla bütçe ayrılması için ülke çapında eylemler gerçekleştirdiler. Gösterilere Paris’te yüz bin işçi katılırken, Marsilya, Toulouse, Lyon, Lille ve Nantes gibi şehirlerde de on binlerce işçi dâhil oldu. Genel İşçi Konfederasyonu başta olmak üzere çok sayıda sendikanın destek verdiği eylemde işçiler sağlık sisteminin yetersiz kaynak aktarılması sonucunda zayıflatıldığını belirtiyorlar. Sadece son 1 yılda onlarca grev ve eylem gerçekleştirerek taleplerini dile getirdiklerini haykıran işçiler, hükümetin adım atmadığını ifade ediyorlar. Buna karşılık hükümet giderek baskının dozunu arttırıyor, işçileri yıldırmaya çalışıyor. Sağlık çalışanlarının haklı taleplerini susturmak isteyen Macron hükümeti, bir kez daha polis şiddetine başvurdu. Paris’te eylem yapan işçilere saldıran polis, onlarca işçiyi gözaltına aldı. Bir hemşirenin darp edilerek gözaltına alınması tepkilere yol açtı. 17 Haziranda polis şiddetini protesto etmek için Paris’te bir gösteri daha gerçekleşti. Gösteriye katılan işçiler, sarı yelekliler eylemlerinde, emeklilik yasasına karşı gerçekleşen protestolarda polis şiddetinin dozuna dikkat çekerek, gösteri yapma hakkının fiilen gasp edildiğini ifade ettiler. Ancak Fransız işçiler hak gasplarına, artan baskı ve şiddete karşı mücadelenin de artacağını vurguluyorlar.
Hindistan
Hindistan’ın Bangalore kentinde, H&M’in tedarikçi fabrikası olan Euro Clothing’in kapatıldığı açıklandı. Siparişlerin iptal edildiğini gerekçe gösteren şirket yetkilileri işçilerin ücretlerinin de yarısını ödemeyeceklerini duyurdu. Bunun üzerine 1200’den fazla tekstil işçisi, fabrikanın kapatılmasına ve ücretlerinin ödenmemesine karşı eyleme geçti. Büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğu yüzlerce işçi 22 Hazirandan bu yana fabrikanın önünde eylemdeler. Mesai bitiminde bir anons yapılarak işten atıldıklarını öğrendiklerini belirten işçiler, salgın bahane edilerek işverenin hak gasplarını meşrulaştırmaya çalıştığını ifade ediyorlar. Herhangi bir ön bildirim yapılmadan işlerinden edilen işçiler, bu durumun yasadışı olduğunu belirtiyorlar. Bir an önce ücretlerinin ödenmesini talep eden işçiler, koronavirüs korkutmacasına rağmen omuz omuza mücadele ediyorlar.
Tunus
Tunuslu sağlık işçileri 18 Haziran Perşembe günü genel grev gerçekleştirerek taleplerini haykırdılar. Başkentte Sağlık Bakanlığı önünde toplanan yaklaşık 60 bin sağlık işçisi, çalışma koşullarının ve hastane olanaklarının iyileştirilmesini kapsayan bir yasanın düzenlenmesini talep ediyor. Ülkedeki en büyük işçi sendikası olan Tunus Genel İşçi Sendikası’na (UGTT) bağlı Genel Sağlık Sendikası’nın çağrısıyla gerçekleşen grevde işçiler, devlet hastanelerindeki kaynak yetersizliğine ve kötü yönetime dikkat çektiler. Diğer kamu çalışanları için ortak olan fazla mesai ücretlerinin ödenmesi hükmü sağlık çalışanlarını kapsamıyor. Bunun adil olmadığını belirten işçiler, bu eşitsizliklerin ortadan kaldırmasını talep ediyorlar. “Geri adım atmayacağız” diyen işçiler, taleplerinin kabul edilmesi için greve devam edeceklerini ifade ediyorlar.