
Kıdem tazminatının gaspının ve esnek çalıştırmaya ilişkin maddelerin yer aldığı “istihdam kalkanı” paketini tepkiler üzerine Meclise getirmeyen AKP iktidarı, paketin içerisinde yer alan ve patronlar için “acil” olan maddeleri “mini istihdam paketi” adı altında Meclise getirerek 16 Temmuzda, Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda kabul ettirdi. Böylece Meclis tatile girmeden patronların elini güçlendirecek, işçileri ise sefalete mahkûm edecek bir düzenlemeye daha imza atmış olacak.
Buna göre sözde istihdamı korumak amacıyla getirilen işten çıkarma yasağı 30 Haziran 2021’e kadar uzatılabilecek. İşçiler günlük 39 lira olan sefalet ücretini almaya devam edecekler. Ücretsiz izinde oldukları süre boyunca başka bir işte çalışamayacaklar. Haklı nedenle fesih hakkını kullanamayacakları için kıdem tazminatı ve işsizlik ödeneğinden yararlanma hakları olmayacak. Kısacası AKP iktidarı, ücretsiz izne çıkarılan 1,7 milyon işçiye ve önümüzdeki aylarda çıkarılacak olan yüzbinlerce işçiye bir yıl boyunca sefalet koşullarında yaşayın diyor. Bu uygulamayla AKP iktidarı, aynı zamanda giderek artan işsizliği de düşük göstermiş olacak. Çünkü aylarca ücretsiz izine gönderilen işçi aslında fiilen işten atılmış oluyor.
Sözde işten çıkarma yasağı belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi, işyerinin herhangi bir sebeple kapanması ve faaliyetinin sona ermesi, her türlü hizmet alımları ile yapım işlerinde işin sona ermesi hallerinde geçerli olmayacak. Kısa çalışma ödeneği uygulaması 31 Aralık 2020 tarihine kadar sektörel bazda devam edecek ve hangi sektörlerin kısa çalışmadan ne kadar süreyle yararlanacağına Cumhurbaşkanı karar verecek.
Patronlara yapılan bir diğer kıyak ise SGK prim desteği oldu. 1 Temmuz 2020 tarihinden önce kısa çalışma ödeneğine başvuran veya işçileri ücretsiz izne çıkartan işveren, bu işçileri yeniden çalıştırmaya başladığı takdirde 31 Aralık 2020 tarihine kadar ayda işçi başına 868 lira SGK prim desteği alacak. Elbette prim desteği de işsizlik fonundan karşılanacak. Yani işsizlik fonu patronlar için yağmalanmaya devam edecek. İşçilerin işsizlik ödeneğinden yararlanma koşullarının katılığı nedeniyle Ocak-Mayıs döneminde işsizlik ödeneğine 920 bin işçi başvurduğu halde sadece 319 bin işçinin başvurusu olumlu sonuçlanmıştı. İşçilere gelince fonu kullandırmamak için kırk takla atan iktidar, sıra patronlara gelince her türlü kolaylığı sağlamaktan imtina etmiyor.
Paketin içerisinde iş güvenliğiyle ilgili bir madde de yer alıyor. 2012 yılında çıkarılan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre 50’den az çalışanı olan az tehlikeli işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirme yükümlülüğü 1 Temmuz 2016 yılından itibaren başlayacaktı. Ancak 4 yıldır ertelenen bu yükümlülük, pandemi bahane edilerek 31 Aralık 2023 tarihine kadar bir kez daha ertelendi.
Ekonomik kriz tüm dünyada büyümeye devam ediyor. Bu da krizin sonuçlarını önümüzdeki dönemde daha fazla hissedeceğimiz anlamına geliyor. AKP iktidarı ön alarak patronları krize karşı koruma altına almış oluyor. Krizin faturasının bir bölümünü dahi patronların ödememesi için yasalar çıkartıyor. Bunu da büyük bir ikiyüzlülükle işçileri düşünüyormuş imajı yaratarak, medyaya “müjde” haberleri servis ederek yapıyor. Bu arada yükselen enflasyon, azalan alım gücü karşısında günde 39 liraya mahkûm edilen işçilerin yaşamlarını nasıl sürdüreceği umurunda değil. Aksine kıdem tazminatı ve esnek çalışmaya ilişkin saldırı yasaları Eylül ayında görüşülmek üzere bekletiliyor. Bilelim ki, işçi sınıfı örgütlü bir güç olarak iktidarın ve patronların karşısına dikilmediği sürece yeni saldırı yasaları, hak gaspları hayata geçirilmeye devam edecek.