
Biliyorum ki bütün işçi arkadaşlarım çalıştıkları yerlerde benzer sorunlar yaşıyorlar. Ben de kendi çalıştığım işyerinden biraz bahsetmek istiyorum. Benim gibi tekstilde çalışan arkadaşlar tahmin ediyorlardır nasıl yoğun ve baskı altında çalıştığımızı. Geçenlerde müdür bir toplantı yaptı. Normalde yemekhanede yapıyordu bu tür toplantıları, bu sefer eğitim odasına bölüm bölüm ve bant bant aldı bizleri. Daha içeri girer girmez başladı konuşmaya, “arkadaşlar yan yana oturmayın, mesafeyi koruyun” dedi ve devam etti: “Biliyorsunuz arkadaşlar bu pandemi sürecinde bir aya yakın bir süre çalışmadık ve bu nedenle aradaki mesafeyi kapatmamız gerekiyor. Bunun için de çok çalışmamız gerekiyor.” Bizler “zaten gerekenden çok daha fazla çalışıyoruz. Daha nasıl olacak ki?” diye düşünürken, müdürümüz “tuvalette fazla durmayın, peçeteleri çok kullanmayın, sonra paydoslarda yan yana gelmeyin, maskelerinizi takın” diye sıraladı. Bir yandan hijyeninize dikkat edin diyorlar, öte yandan lavabolarda peçete harcamayın, fazla sabun kullanmayın ama maske takın diyorlar. 2 saat arayla maske değiştirmemiz gerekirken maskemizi bile bize diktirdiler. Nasıl mesafeli olacaksak serviste ve çalışırken yan yanayız, bant usulü çalıştığımız için bir ürün hepimizin elinden geçiyor, nasıl mesafeyi koruyacağız? Bizler biliyoruz ki onların asıl amacı biz işçileri birbirimizden yalıtmak ve sorunlarımızdan uzak tutmak.
Patronlar bizlere en basit peçeteyi bile çok görüyorlar. Ama işyerinin her köşesine kamera yerleştiriyorlar, o da yetmiyor fabrikanın girişine termal kamera koydular. Biz işçilere gelince her şey masraf oluyor. Fakat bizleri denetlemeye ve üzerimizde psikolojik basınç kurmaya gelince harcamalarda sınır tanınmıyor. Onlar da çok iyi biliyor ki biz işçiler birlik olursak sorunlarımıza ve baskılara karşı durabiliriz. Biz işçiler ayrıştırılmayı reddetmeliyiz.