
Kıdem tazminatı işçilerin iş güvencesidir. İş güvencesi demek patronların biz işçileri istedikleri zaman işten atmalarının önündeki en büyük engeldir. Eğer kıdem tazminatı fona aktarılma bahanesiyle işçilerin elinden alınırsa, iş güvencemiz olmayacak.
Bugüne kadar Türkiye’de fonların başına neler geldiğini biliyoruz. En yakın örneği İşsizlik Sigortası Fonudur. Bu fondan işçilerden çok patronlar yararlanıyor. İşçiler işsizlik fonundan yararlanabilmek için çeşitli şartlara tabi tutulurken patronlara fondan şartsız şurtsuz ballı teşvikler veriliyor. Kurulması planlanan kıdem tazminatı fonunun başına da aynısının geleceği şimdiden bellidir. Fabrikalarda, alanlarda kıdem tazminatımızın gaspına karşı mücadelemizi yükseltmeliyiz.
Kıdem tazminatı biz işçiler için kazanılmış bir haktır. Bu hakkın geriye götürülmesi demek olan fonu kesinlikle kabul etmiyoruz. Kıdem tazminatı hakkımızı daha da ileri taşımamız gerekiyor. Mevcut yasada her bir kıdem yılına 30 günlük brüt ücretimiz üzerinden ödenen kıdem tazminatımızı mücadeleyle daha ileriye taşıyabiliriz. Bizim fona cevabımız bu olmalı!
Her ekonomik kriz döneminde patronlar sınıfı, kazanılmış haklarımıza saldırıyor. Krizin yükünü işçilerin sırtına yüklemek istiyor. Oluşturulmak istenen kıdem tazminatı fonu da patronları ekonomik krize karşı koruma fonudur. Kıdem tazminatımızın patronların cebine girmesine izin vermeyeceğiz.