
Otomotiv yedek parça deposunda çalışan işçileriz. Pandemi sürecinde elleri rahatlayan diğer patronlar gibi çalıştığımız lojistik firmasının patronu da bu süreci fırsata çevirenlerden. Lojistik firmalarını duymuşsunuzdur, işçi sirkülasyonu çok olur. Maaşlar geç yatırılır, mesailer elden verilir, taşeron ve yevmiyeci işçi çalıştırılır, kıdem tazminatı hakkı doğmadan işçiler işten çıkarılır… Hak gaspları listesini daha da uzatabiliriz.
Haftanın yorgunluğu üzerimizde birikmiş, son saatlerimizin bitmesini beklerken müdür birlikte çalıştığımız bir arkadaşımızı odasına çağırdı. Tüm çalışanlar olarak arkadaşımızın dönmesini merak içinde bekledik. Arkadaşımız yanımıza geldiğinde ücretsiz izne çıkarıldığını öğrendik. Müdür arkadaşımıza ücretsiz izin kâğıdını imzalattıktan sonra “kendine iş bul” demiş. İşçi çıkarmak yasak olduğu için bir ay sonra işten çıkarılacak. Arkadaşımız tazminat hakkını istediğindeyse müdür işi arsızlığa vurarak, “nasıl olsa bir açığını bulur tazminatsız çıkartırız” demiş. Ayrıca ücretsiz izni arkadaşımızın kendisi istiyor gibi bir belge düzenlenmiş. Bu arkadaşımız İngilizce işletme bölümünden dereceyle mezun olmuş, İş Hukuku dersi almış olmasına rağmen çaresizlik içinde müdürün oyununa gelmişti. Arkadaşımızın işsiz kalmasına ayrı, müdürün oyununa gelmesine ayrı üzüldük. Bu olayla birlikte bir kez daha UİD-DER’de haklarımızı ve boyun eğmemeyi öğrendiğimiz için kendimizi şanslı hissettik.
Buna benzer pek çok örneğe şahit olmuşuzdur. Bugün fona devrederek kıdem tazminatımızı elimizden almak isteyen hükümet, işçileri kandırmak için bu tip örnekleri kullanıyor. “İki gün çalışan bile kıdem tazminatı alabilecek” diyor. Bizi işten tazminatsız atmak için açığımızı arayan patronlara her türlü teşvik ve desteği veren, işten atmaları gerçekten yasaklamak yerine 1-2 ay öteleyen, yasalara uymayan patronlara komik cezalar getiren hükümet mi gerçekten iki gün çalışana kıdem tazminatı verecek? Sermaye sınıfının temsilcileri “işçiler lehine yapıyoruz” laflarını dillerinden düşürmezler ama bizlerin yararına bir yasa çıkartırlar mı? Biz mücadeleyle kazanmadığımız sürece, hayır! Tazminatımıza göz diken, türlü dalavereler, oyunlar çeviren patronlara ve onların hükümetlerine güvenmiyoruz, inanmıyoruz. Biz UİD-DER’li işçiler olarak bu oyuna gelmeyeceğiz. Kıdem tazminatımız bizim iş güvencemizdir. Geçmiş işçi kuşaklarının yürüttüğü çetin mücadelenin mirası olan kıdem tazminatı hakkımızı patronlara kaptırmamak için mücadelemizi UİD-DER’le büyüteceğiz.