DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz başkanı, mücadeleci işçi önderi Kemal Türkler, katledilişinin 40. yılında mezarı başında anıldı. Anma törenine kızı Nilgün Türkler Soydan, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, DİSK’e bağlı sendikalardan Nakliyat-İş, Genel-İş, Birleşik Metal-İş, Sosyal-İş, Lastik-İş üyesi işçiler, sosyalist çevreler katıldı. UİD-DER’li işçiler de her yıl olduğu gibi anmada yerlerini aldılar.
Topkapı Mezarlığının girişinden Kemal Türkler’in mezarına kadar yapılan yürüyüşte “Kemal Türkler Ölümsüzdür”, “Kemal Türkler Kavgamızda Yaşıyor”, “Kemal Türkler’in Katili Sermayedir”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek” sloganları atıldı. Kemal Türkler’in şahsında emek mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşunun ardından Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu bir konuşma yaptı.
Kemal Türkler’in kızı Nilgün Türkler Soydan ise duygularını şu sözlerle ifade etti: “40 yıldır bizi yalnız bırakmadığınız için, Kemal Türkler’e sevgi ve saygınızı göstermek için bizimle mezarı başında burada olmaya devam ettiğiniz için hepinize teker teker çok teşekkür ediyorum. Hem Covid-19 şartlarında, hem de Türkiye’nin içinden geçtiği ekonomik ve sosyal koşullara bakarak, insanların televizyona çıkmaktan bile kaçındığı bir dönemde buralara kadar geldiğiniz için teşekkür ederken, gösterdiğiniz direnç nedeniyle hepinizin önünde saygıyla eğiliyorum.”
Kemal Türkler, 26 Şubat 1976’da TRT’de katıldığı bir açık oturumda dönemin Türk-İş Genel Başkanı Halil Tunç ile tartışıyor. Uzlaşmacı sendikacılık anlayışına karşı mücadeleci sınıf sendikacılığını savunuyor.
Soydan’ın ardından sözü DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu aldı. Kemal Türkler’in katledilişinden sonra 40 yıl boyunca kapitalizmin neoliberal politikalarının hayata geçirildiğini dile getiren DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Mevcut sistemin adına ne dersek diyelim emperyalizm, kapitalizm, faşizm, neoliberal kapitalizm nasıl tarif edersek edelim bu sistemin artık dünyada da Türkiye’de de işçi sınıfına, emekçilere, kadınlara, gençlere vaat edeceği hiçbir şeyin kalmadığı, bütün yaldızların döküldüğü, bütün masalların bittiği bir tarihsel evredeyiz. Artık bu düzen işçi sınıfına, emekçilere, kadınlara, gençlere, bütün dünya halklarına açlık, yoksulluk, işsizlik, çatışma, savaş, kutuplaştırma, kadın cinayetleri, işçi cinayetlerinden başka iyi olan, güzel olan hiçbir şey vaat edemiyor. İşte bize yaşattıkları dünya, işte bize yaşattıkları sistem bu! Bugün artık o büyük kadın devrimcinin söylediği sözün ‘ya barbarlık, ya sosyalizm’ sözünün her gün ama her gün kendi hayatımızda doğruluğunu yaşadığımız bir tarihsel dönemdeyiz.”
Türkiye’de siyasi iktidarın koronavirüs salgınının ilk gününden itibaren politikalarını işçileri, emekçileri değil, sermayeyi korumaya dönük şekillendirdiğini belirten Çerkezoğlu, şunları söyledi: “Bugün yaşanan bu salgın sürecinde işçileri, halkı, emekçileri koruyacak politikalar yerine tümüyle sermayeyi koruyan, sermayeye teşvik veren, onların borçlarını, kredilerini kolaylaştıran, silen, affeden ama bizim üzerimizdeki vergi yükünden ücretlerin düşürülmesine, işsizliğe kadar her türlü baskıyı arttıran ve buna karşı çıkanlara da her türlü baskıcı, otoriter rejimin bütün araçlarıyla saldıran bir siyasi iktidar var. Ve tam da böylesi bir süreçte işçiyi, emekçiyi koruması gereken siyasi iktidar kazanılmış emeğimize, alın terimize, kıdem tazminatımıza, birikmiş emeğimize, çocuklarımızın emanetine bile el uzatmayı aklından geçirdi. Ve tıpkı 1999 depreminin tozu dumanı arasında mezarda emeklilik yasasını çıkardıkları gibi şimdi de pandemi koşullarında kıdem tazminatını fona devrederek ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Ama Türkiye işçi sınıfı ve DİSK olarak genel grev dâhil olmak üzere her türlü mücadele araç ve yöntemiyle kıdem tazminatımıza ve bütün haklarımıza sahip çıkacağımızı bir kez daha gösterdik.”
Çerkezoğlu’nun konuşmasının ardından çiçek ve çelenklerin Türkler’in mezarı başına konulmasıyla anma sona erdi. Anmanın ardından Türkler’in yine bir Temmuz gününde hayata gözlerini yuman eşi Sebahat Türkler’in mezarı ziyaret edildi.