
Yaşadığımız düzende patronların tek derdi daha çok para kazanmak. Fabrikalarda hep denk geliyoruz, “makineye zarar gelmesin de işçiye ne olursa olsun” gözüyle bakan patronlara. İşçilere insan değil de makinenin bir parçası gözüyle bakıyorlar.
Geçtiğimiz günlerde çalıştığım fabrikada bir iş kazası meydana gelmişti. İşçi makinede çalışırken elini makineye sıkıştırmıştı. Makineden işçinin elini kurtarmak için makinenin birkaç yerini kesmek zorunda kaldılar. İşçinin eli makineden çıkartılıp kurtarıldıktan sonra hastaneye sevk edildi. Sonraki gün patrona makinenin durumu hakkında bilgilendirme yapılmış, patron makinenin parçalarının kesildiğini duyunca küplere binmiş. Bilgi veren müdüre ağzına geleni saymış. “O parça makinenin en pahalı parçası, geri zekâlı mısınız siz? O parça kesilir mi? O adamın elinin orada ne işi varmış?” diyerek arayan müdürü fırçalamış. İşçinin durumunu ise hiç sormamış… İşçiye ne oldu? Elinde sorun var mı? Bunlar patronun hiç umurunda bile olmamış, varsa yoksa makine, üretim, para… Patronun makinesi işçiden daha kıymetli çünkü. Konuşmaların hepsinden haberimiz yok ama bu şekilde düşünen patron, kuvvetle muhtemeldir ki “işçinin elini kesip alsalardı, makineye dokunmasalardı daha iyi olurdu” diye de düşünmüştür.
Bu işyerinde daha önce bir işçi patronlarının çok iyi olduğunu söylemişti. İşyerinde daha önce yaşanan bir kaza karşısında patronun işçisiyle çok ilgilendiğini, onu özel hastaneye götürüp ameliyat ettirdiğini anlatmıştı. İşçiye çalışmadığı halde maaşını ödediğini söylemişti. Bunu neden yaptığını sorduğumda “patronumuz iyi birisi, işçileri düşünüyor” demişti. Bu sefer yaşanan kazada hiç de öyle olmadığını net bir şekilde görmüş olduk. Başka fabrikalarda da bu tür durumlara çok şahit olduk. İşçi şikâyetçi olmasın, iş kazası raporu tutulmasın diye işçileri özel hastaneye götürüp kazanın üstünün örtüldüğüne çok kez şahit olduk. İşçi minnettar olsun, şikâyet etmesin diye kazanın başında hep böyle davranıyorlar. Daha sonra da işten çıkartıp “ne halleri varsa görsünler” diyorlar.
Patronlar hiçbir zaman bizleri düşünmezler. Patronların gözünde biz işçilerin hiçbir değeri bulunmuyor. Patronların oyunlarına karşı gözümüzü dört açmalıyız. İyilik gibi görünen her şeyin altında mutlaka bir bit yeniği vardır, diye düşünmek zorundayız. Onların tek bir derdi var o da daha çok para kazanmak. Biz işçiler ancak örgütlü olursak patronların oyunlarını görebilir ve onlara karşı birlik olup mücadele edebiliriz.