
Merhaba, UİD-DER’li bir kadın işçi olarak UİD-DER’e ve yaptığı çalışmalarda emeği olan tüm arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum öncelikle. Son dönemde şiddetlenen kriz süreci ve bu süreçte sermaye sınıfının saldırılarına karşı güçlü ve sabırlı kalabilmek oldukça zordu. Salgın haberleri, sürekli değişen gündem, arkası gelmeyen yalanlar ve biz işçilere yapılan saldırılar… İnsanların psikolojik olarak yıprandığı, yalnızlaştığı ve çaresizliğe kapıldığı bir dönemden geçiyoruz. Fakat kendi adıma şunu çok rahat söyleyebilirim ki bu duyguların hiç birini yaşamamamın tek sebebi UİD-DER’de verdiğim örgütlü mücadeledir. Elbette bunda İşçi Dayanışması bülteninin ayrı bir yeri bulunuyor.
Sermaye medyasının kirli yalanları ve patronların yaptığı hak gasplarına karşı imdadıma hep İşçi Dayanışması bülteni yetişti. Bizlere nefes aldırdı. Özellikle bültenimizin son sayısı her sayfada yeni bir şey öğretti bana. Emekçi Kadın köşesinde “Bir Değişim ve Direnç Öyküsü” yer almıştı. Diren filmini konu alan bu yazı aslında her kadının içindeki korkuları ve mücadeleye girdiğinde yaşadıklarını gözler önüne serdi. Mücadelenin her emekçi kadın için ne kadar önemli olduğunu açıkça gösterdi.
Bir kadın olarak UİD-DER’de örgütlü olmanın verdiği gücü bana her sayısında hatırlatması ve bu gücü pekiştirmesi benim için İşçi Dayanışması bültenine emeği geçen dostlara ayrı ayrı teşekkür etmemi gerektiriyor. İçinizde yanan ateşi ve mücadeleye dair umutlarınızı bizlere taşıdığınız için, bize bir el uzattığınız için teşekkür ederim. Tüm UİD-DER’li arkadaşlarıma ama özellikle İşçi Dayanışması bülteninde emeği geçen dostlara selam olsun.