
İnsanlık uzun çağlar boyunca yaşadığı deneyimlerden çıkarttığı dersleri, gelecek kuşaklara bazı deyimler veya atasözleri ile aktarır. “Denize düşen yılana sarılır” deyimi de çaresizliğin insana her şeyi yaptırabileceğini anlatmaktadır. Bunu içinden geçtiğimiz şu kriz, kaos ve gericilik zamanlarında net bir şekilde görmekteyiz.
Burjuvazinin cephesinden olaya bakacak olursak, sermaye sınıfı içine düştüğü ekonomik krizin faturasını işçi-emekçi sınıflara kesebilmek, işçi ve emekçilerin düzeni sarsacak şekilde ayağa kalkmasını önlemek amacıyla Trump gibi, Bolsonaro gibi burjuva politikacılardan medet ummaktadır. Bu kadar zor ve çıkışsız durumda olmasaydı, burjuvazi siyasi iktidarı bu tür politikacıların ellerine kolay kolay terk etmez; Covid-19 gibi hastalıklardan medet ummaya kadar işi vardırmazdı.
Ne yazık ki örgütsüz ve bilinçsiz bir şekilde burjuvazinin yalanlarıyla kafası bulandırılmış işçiler, halen böylesi burjuva politikacılardan medet ummakta ya da muhalif görünen düzen partilerine bel bağlamakta, düzeni yıkmak yerine reforme etmeye çalışanların peşinden gidebilmektedir.
Şüphesiz bu ilelebet böyle sürmeyecektir. Mutlaka işçi sınıfı gerçekleri görecek ve bunca haksızlığın hesabını soracaktır. Eninde sonunda işçi sınıfı kendi sorunlarını çözmek ve yeni bir dünya inşa etmek için kolları sıvayacaktır.