
Bakan Berat Albayrak katıldığı televizyon programında gazetecinin, “dolar yükselince telaşlanıyorum; endişelenmeli miyiz?” sorusuna “dolarla mı maaşınızı alıyorsunuz?” şeklinde akıllara durgunluk veren bir cevap verdi. Dolardaki artışla beraber yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz her şeyin fiyatı almış başını giderken nasıl olacak da biz ay sonunu nasıl getireceğiz diye telaşlanmayacağız? Hayat pahalılığı bu kadar artmışken nasıl olacak da biz işçi-emekçiler telaşsız, kaygısız ve yarınları güven içindeymişiz gibi huzurlu olacağız? Patronlar sınıfı ve siyasi iktidar krizin bedelini biz işçi sınıfına ödetirken yaşam koşullarımızın günden güne çekilmez hale geldiğinin bal gibi de farkındalar. Ama yaşadığımız sorunlar karşısında biz işçileri tepkisiz hale getirmek için kandırmaya, oyalamaya çalışıyorlar akılları sıra.
Maaşımızı dolarla almıyoruz ama iğneden ipliğe her şeyin fiyatı artıyor. İşyerindeki arkadaşımın başından geçenler tam da bunu somutluyor. Arkadaşım dişçiden ecel gibi korkan bir kadın. Daha dişçi lafını duyunca bile yüzü korkudan bir tuhaf oluyor. Neyse, diş ağrısına dayanamayıp yıllık izindeyken paşa paşa dişçinin yolunu tutmuş. Doktor muayene etmiş ve implant yapılması gerektiğini söylemiş. Doktor, “yerli ve ithal implant var. Ama ben daha iyi olduğu için hastalara ithal implant kullanıyorum. Sizin dişlerinizin yapımı 21 bin lira tutuyor” demiş. Arkadaşım ve eşinin ağzı açık kalmış, kocası “arabayı satsak ancak yaptırabiliriz” demiş. Bunun üzerine doktor “şu an dolar yüksek olduğu için ben de şimdi yaptırmanızı tavsiye etmem. Biraz düşsün o zaman yaptırın” demiş. Bunun üzerine bakanın “dolarla mı maaşınızı alıyorsunuz?” dediğini hatırlatınca arkadaşım öfkeyle, “dalga mı geçiyorlar? Zaten sorun da maaşımızı dolarla almamamız. Her şeyin fiyatı almış başını gidiyor” dedi ve sohbetimiz devam etti.
Evet, maaşımızı dolarla almıyoruz ama en can yakıcı ihtiyacımız olan sağlık giderlerimizi bile karşılayamıyoruz. Bugün dolardaki artış nedeniyle birçok hastalığın ilacı ithal edilemiyor. Egemenler biz işçiler için tedavi olanaklarının önünü kapatarak bedel ödetiyorlar bize. Milyonlarca işçi, sağlıktan gıdaya en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz haldeyken egemenlerin yalanları, aldatmacaları boşunadır.