Son 15 gün içinde gazete sayfalarını taradığımızda, işsizler ordusuna yeni on binlerin katıldığını görüyoruz. Krizi fırsata dönüştüren patronlar topyekûn işçilerin haklarına, ücretlerine ve sendikal mevzilerine saldırıyorlar. Haberlerde çoğunlukla fabrikasını kapatan patrona ağıtlar yakılıyor, devletten teşvik talepleri sıralanıyor. Gazete sayfalarında bolca, işçi sayısını çok bulan, işçilik maliyetlerinin yüksekliğinden yakınan ikiyüzlü patronların demeçlerine yer veriliyor.
Tekstil fabrikalarının yoğunlaştığı Denizli’de son iki ay içinde 15’ten fazla fabrikanın kapandığını yazan gazeteler, Denteks’de 450, Dempa’da 170, Göveçlik’de 850 ve Atak Tekstil’de 800 işçinin işten atıldığını yazıyor.
Bursa’da Tofaş, Renault gibi birçok otomotiv fabrikasında işçilerin ücretsiz izne çıkarıldıklarını yazan gazeteler, Türkiye’nin “en eski ve köklü gruplarından” diyerek göklere çıkarttıkları Sönmez Holding’e ait Sönmez Filament fabrikasının kapandığını, 229 işçinin işten atıldığını yazdılar. Bursa’da işsiz sayısının 25 bin civarında olduğu ifade ediliyor.
Teksif sendikası başkanı, “iki yılda tekstil sektöründe 200 bin kişinin işsiz” kaldığını açıkladı. DİSK genel başkanı ise Trakya’da 40 bin kişinin işten atıldığını açıkladı. Sadece son bir ayda Trakya bölgesinde 700 işçi işsiz kaldı.
Bilecik’teki seramik patronları da krizin bedelini işçilere fatura etmeye başladı. Eczacıbaşı Vitra 400 işçiyi işten çıkardı. Anatolia Seramik kapandı. Temsa Seramik 150 işçi çıkardı. Termal Seramik’te 1500 işçinin işten atılacağı söyleniyor. Bilecik’te 8 seramik fabrikasında 5 bin işçinin işsiz kaldığı açıklandı.
Türkiye’nin en büyük demir çelik üretim bölgelerinden biri olan Aliağa’daki fabrikalar iki vardiya olarak çalışmaya başladı. Menemen Deri Serbest Bölgesinde ise 100 fabrikadan sadece 20’si çalışıyor.
Türkiye’nin en büyük 5 sanayi ili arasında yer alan Adana’da son iki ayda 25 fabrika kriz nedeniyle iflas etti.
Philips’in Gebze’deki armatür montaj fabrikası kapandı, 150 işçi işten atıldı.
Yenibosna’da, 350 Key Tekstil işçisi 3 aydır ücretlerini alamazken, fabrikanın kapısına kilit vuruldu. İstanbul Anadolu yakasındaki Akademi Matbaasında 60 işçi ücretsiz izne çıkartıldı.
Medyada benzer haberlerin artmasına rağmen, işçilerin uğradığı haksızlıkları ve işçilerin taleplerini dile getiren haberler hiç yok. İşçilerin gündeme gelmesi için işten atılmalara, ücretsiz izinlere, düşük ücretlere sessizce boyun eğmemesi gerekiyor. Patronların saldırıları hemen her fabrikada adım adım hayata geçiriliyor. Biz işçilerin de yapması gereken fabrika fabrika örgütlenmektir. Fabrikadaki haksızlıkları ve saldırıları işçi basınına ulaştırmalı, işçi mektuplarıyla teşhir etmeliyiz. Fabrika önlerini direniş ve mücadele alanlarına dönüştürmeliyiz. Birlikte mücadele vermeden, örgütlenmeden, saldırılara karşı koymadan haklarımızı koruyamayız ve sesimizi duyuramayız.