
Tüm dünya ekonomik krizle sarsılırken Türkiye olarak biz “muhteşem günlerden” geçiyoruz. Ülkemiz “şahlanıyor.” Kemerleriniz sıkı olsun, çünkü şaha kalktık uçuyoruz. Nereden mi biliyorum? Çünkü öyle diyorlar. İnanmazsanız rakamlara bakalım.
2020 Mayıs ayı rakamlarına göre Türkiye ekonomisi %4,5 büyümüş. İşsizlik oranı, Nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre 0,2 puan azalarak yüzde 12,8’e gerilemiş. Yılın ilk yarısında sanayi siciline 6 bin 967 yeni işletme kaydolmuş. Sadece Haziranda 1421 yeni sanayi işletmesi kurulmuş ve bu sayı, geçen senenin aynı dönemine göre %91 daha fazlaymış. Haziran ayındaki 13,5 milyar dolarlık ihracat, geçen seneye göre yaklaşık %16 yüksekmiş. Daha yazılacak çok şey var ama buraya sığmaz. Zaten ekonomimiz dünyaları aşmış buraya nasıl sığsın!
Şimdi bir de şöyle bakalım. Türk Lirası her geçen gün değer kaybediyorken, dolar 7,4 TL’ye dayanmışken, dış ticaret açığı ikiye katlamışken ekonomi %4,5 büyümüş.
Zaten milyonlarca işsiz varken bir de pandemi sürecinde bu orduya yeni milyonlar eklendi (işten atmalar yasak ama) ve birçok işyeri kapandı, ama işsizlik düşmüş! TÜİK’e göre istihdam edilmeyen, iş aramak için son dört hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve iki hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan kişiler işsiz olarak kabul ediliyor. 1 aydan fazla iş aramamışsanız işsiz değilsiniz. Pandemi sürecinde ücretsiz izne çıkarılanların sayısı 2 milyona yaklaştı. Ama onlar da işsiz sayılmıyor.
Devlet tarafından milyarlarca lira teşvik verilip yüzlerce yeni işletme kurulmuş ve işsizlik düşecekmiş… Peki ya ben? 8 aydır işsizim. 800’den fazla yere iş başvurusu yaptım. Şimdiye kadar 5 işyeri görüşmeye çağırdı. Başvurduğum tüm yerler diplomama ve iş tecrübeme son derece uygun yerler ama arayan yok. Ne kadar maaş istiyorsunuz diye soran bile yok. İlan var ama alım yok. Ekonomi uçuyor ama ben ekmek alamıyorum. Borçlar aldı başını gidiyor. Patronların ekonomisi, fakirin borcu uçuşa geçti. Bankalar sürekli arıyor. “Ne zaman ödeme yapabilirsiniz?” diye soruyorlar. Ben de diyorum ki, “biraz sabredin, yakında. Ekonomi şaha kalktı çünkü. Benim de şahlanmama az kaldı.”