
“Hayat eve sığar!” Pandemi sürecinin başlarından beri televizyonda ve sosyal medyada devlet adamlarının ve şımarık burjuvaların ağzından düşmeyen slogandır bu. Slogan çok geçmeden tartışılmaya ve sorgulanmaya başlanmıştı çünkü işçi sınıfı bir gün bile evine sığamayacak kadar sömürülmüş ve fakirleştirilmişti. Bahçeli evleri ve ferah balkonları da yoktu üstelik. İşçiler her gün fabrikaları doldurmaya ve kötü koşullarda çalışmaya devam ediyorlar, biraz daha şanslı olduğunu düşünen beyaz yakalı işçiler evden çalışmaya başladılar. Biz öğrenciler içinse online eğitim sürecine girildi. Kimi öğrenciler memleketlerine döndü, iş bulabilenler ise çalışmaya başladı. Şu durumda sınıf mücadelesinden habersiz olanlar, insanların evlerine tıkıldığı bu süreci “kişisel gelişim” fırsatı olarak gördüler. Hayatımızın aslında ne kadar değersiz olduğunu iddia ettiler hatta. Biz sınıf penceresi dışından bakan bu laflara kesinlikle itibar etmiyoruz. Korona ile örtmeye çalıştıkları bu krize ve o krizi yaratan patronlar sınıfına karşı mücadelenin sonuna kadar sınıfsal olduğunu hepimiz tecrübe ediyoruz. Bunu da elbette tek başımıza anlamak mümkün değil. Ancak örgütlü olursak yaşadığımız bu süreçten sağlıklı bir şekilde çıkarız. Bu örgütlülüğü de bize sağlayan mücadele örgütümüz UİD-DER’dir. Teşekkürler UİD-DER!