
Son zamanlarda doların yükselmesi, işsizliğin giderek artması ve hayat pahalılığı karşısında işçilerin ücretleri gün be gün eriyor. İktidar toplumda biriken tepkileri azaltmak için de sürekli “müjde”ler veriyor. Geçenlerde Cumhurbaşkanın vereceği müjde merak konusu oldu. Ve nihayetinde merak edilen müjdeyi açıkladı Erdoğan: “Karadeniz’de doğalgaz rezervi bulduk. Allah’ın izniyle kimseye muhtaç olmayacağız.”
Ben bundan şunu anlıyorum: Ülkemizde doğalgaz bulunduysa o zaman doğalgaz ucuz olacak. Bundan böyle işçiler petekleri değil petekler işçileri ısıtacak. İşçilerin evlerinde kombiler son ayarında çalışıp şaha kalkacak! Bu cümleleri işçi arkadaşlarıma söylediğimde, “ah arkadaşım, keşke senin bu dediğin olsa, bunlar bizimle dalga geçiyorlar. Seçime hazırlık yapıyorlar. Elektriği de üretiyoruz ama en pahalı kullanan yine biz işçileriz” dediler. Başka bir işçi de “sen iyi niyetlisin, onlar öyle söylerler, döner dolaşır faturayı bize keserler. Biz ne zaman devletin kaynaklarını ucuza kullandık ki? Her şey para için.” Bir kadın arkadaş da “yahu bulunan doğalgaz ancak sarayın ısınmasına yeter” diyerek bizi güldürdü.
İktidarlar ne zaman sıkışsa hemen toplumun gazını almak için, oyalamak için vatan millet söylemlerine, yalanlara başvuruyorlar, insanları oyalayacak şeyler buluyorlar. Hadi diyelim doğalgaz üreticisi bir ülke konumuna geldik, peki biz işçilere doğalgazı bedava mı verecekler? Onun öyle olmayacağını işçiler çok iyi biliyorlar. Yalan makinesi gibi ha bire yalan üretiyorlar. Yalanın da elbet bir sonu vardır. Atalarımız ne güzel söylemiş, yalancının mumu yatsıya kadar yanar diye. Bu kan emicilerin mumunu söndürecek olan işçilerin birliğidir, üretimden gelen gücüdür.