
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın doların yükselmesiyle ilgili yaptığı akla ziyan açıklama pek çok işçi gibi metal işçisi olan bizleri de şaşkına çevirmişti. Bakana göre dolarla maaş almadığımız için dolarla bir işimiz olamazdı! Bir grup metal işçisi olarak doların artmasının ve dolayısıyla liranın dolar karşısında erimesinin bizlerin yaşamını nasıl etkilediğini yaşadığımız acı deneyimi paylaşarak örneklemek istedik.
Bundan birkaç yıl önce çalıştığımız fabrika hammaddeyi yurtdışından ithal ediyordu. Doların yukarı doğru her hareketi fabrikadaki üretimi olumsuz etkiliyordu. Fabrikadaki üretim 2017 yılı boyunca dolardaki iniş-çıkışa göre şekillendi. Dolar kurunun 2018 yılbaşında yıla 3,79 lira ile başlamasıyla birlikte fabrikamız için ölüm çanları çalmaya başlamıştı. Doların artışı fabrikadaki üretimde domino taşı işlevi görüyordu. Dolar arttığı için hammadde alınamıyor, hammadde alınamadığı için üretim yapılamıyordu. Üretim yapamadığımız için de siparişler müşteriye ulaşmıyor, müşteri ödeme yapmadığı için hammadde alınamıyor ve maaşlarımız da ödenemiyordu. Aylarca süren bu kısır döngüyü doların Ağustos ayında 7 lirayı geçmesi sonlandırmış oldu. Patron Ağustos ayında tüm makinelere haciz konulmuş bir şekilde fabrikayı bırakıp kaçtı. Yüzlerce işçi bir anda kendimizi işsiz bir şekilde kapının önünde bulduk. Dört aydır maaş alamamış, kiramız, faturamız birikmiş, bir de üstüne işsiz kalmıştık. Patron yüzlerce işçinin maaşının, kıdem tazminatının üstüne yatıp, kaçmıştı. Geride, içine düştüğü borçtan kaynaklı depresyona girip intihara kalkışanlar, eşinden boşananlar, İstanbul’da iş bulamadığı için memleketine taşınmak zorunda kalan yüzlerce işçi kalmıştı.
Bir tarafta bakanın açıklaması bir tarafta bizim yaşadıklarımız. Bir tarafta yalanlar, bir tarafta hayatın acı gerçekleri! Bu yüzü kasap süngerinde yıkanmış herifler arsızca, yüzsüzce karşımıza geçip bizi aptal yerine koymak istiyorlar. İşçi sınıfının örgütsüzlüğünün yaratmış olduğu güçsüzlükten yararlanarak gerçeklerin üstünü örtmeye çalışıyorlar. Ama nafile! İşçi sınıfı eninde sonunda kendisini aptal yerine koyan egemenlere gereken cevabı verecektir. Geçmişte olduğu gibi!