
İşçiler olarak içinde bulunduğumuz yoksulluk, ağır çalışma koşulları giderek belimizi büküyor. Bunlara bir de artan işsizlik, işten atılma endişesi ekleniyor. Oysa tüm bu sorunlar tek tek işçilerin değil tüm işçi sınıfının sorunları olarak karşımızda duruyor. İşte buna karşı biz işçiler olarak ancak ayağa kalkarsak bir şeyler yapabiliriz. Bunu bireysel davranışlarımızdan sıyrılıp birlikte hareket etme konusunda birbirimize güvenirsek başarabiliriz. Bu birlikteliği ete kemiğe büründürmek ise başlı başına bir mücadele yöntemi ve mücadele araçları ister. İşte İşçi Dayanışması gazetemiz de geçmiş işçi kuşaklarının kazandığı deneyimlerden süzülen mücadele yöntemini barındıran önemli araçlardan biridir.
Biz ilk değiliz bu yolda. Bizden önce yürüyenler çok oldu. Her yola çıkan öncü işçi bizlere deneyimlerini miras bıraktı. Bu mirasa bizim sahip çıkmamız gerekir. Bizim gibi milyonlarca işçinin bu mirastan faydalanması gerekir. Bu miras bizim mücadele tarihimizdir. İşçi sınıfının tarihini bilmek, mücadele deneyimlerinden haberdar olmak için o “düşünen ve kahreden” işçi halinden çıkmalı, düşündüklerimizi paylaşmalı ve bizim gibi aynı sorunları yaşamış işçi kardeşlerimize aktarmalıyız. Bizim yani işçilerin şanlı mücadele tarihini anlatmak ve bu tarihi bilmeyen işçilere umut olmak isteyenlerin buluştuğu yerdir İşçi Dayanışması. UİD-DER’in aktarma kayışlarından biri olan İşçi Dayanışması, bugün bizlere yol gösteriyor. 150 aydır eksiksiz, kesintisiz bir şekilde İşçi Dayanışması gazetesi işçilerin sesi olmaya devam ediyor ve edecek. O geçmişten geleceğe açılan pencere ve bizim hafızamızdır.
Geçmişin ve bugünün sınıf mücadelesini İşçi Dayanışması gazetesiyle işçi kardeşlerimize 150 aydır aktarmaya devam eden tüm işçi kardeşlerimize teşekkür ederiz.