
Dostlar merhaba, İşçi Dayanışması gazetemizin 150. sayısına ulaşmış olması nedeniyle sizlerle duygularımı paylaşmak istedim. Yıllarca mutsuz bir evliliği yürütmüş, bir takım psikolojik sorunlarla boğuşan bir kadındım. Evliliğimi bitirdiğimde olan bitenden ya kendimi ya da karşımdakini sorumlu tuttum. Yıllarca antidepresan ilaçlar kullandım. İş hayatına atıldığımda 30 yaşındaydım. Çevremde olup bitenlerden habersiz, şeflerin, müdürlerin istediği bir işçi profiliydim. Ta ki UİD-DER ve İşçi Dayanışması ile tanışana kadar...
İnsanın hayatında öyle dönüm noktaları olur ki adeta yeniden doğduğumuzu hissederiz. Ben de hayata gözlerimi UİD-DER ve İşçi Dayanışması ile açtım. Yıllarca gözlerimde bir bağ varmış ama haberim yokmuş. Yaşadığım sorunları meğer tek ben yaşamıyormuşum. Benim gibi pek çok emekçi kadın benzer sorunlar yaşıyormuş. İşçi Dayanışması yalnız olmadığımı aksine kocaman bir aile olduğumuzu kazıdı zihnime. Bana bu yaşıma kadar öğretilen “doğrular” bir anda yanlış oluvermişti. Meğer ne kadar çok aldatılmışım ve kandırılmışım. Eminim benim hissettiklerimi pek çok İşçi Dayanışması okuru hissetmiştir. İşçi Dayanışması’nı okuttuğum işçi arkadaşlarımdaki değişimi de gördükçe içim içime sığmıyor. Biliyorum ki bu dünyayı sermayenin egemenliğinden kurtaracak olan sınıf mücadelesidir. Bizlere düşmanımızı ve dostumuzu öğreten UİD-DER’e ve İşçi Dayanışması’na ne kadar teşekkür etsek azdır. Her ay bin bir emekle İşçi Dayanışması’nın hazırlanmasından, basımına kadar emeği geçen tüm sınıf kardeşlerime minnet duygularımı iletmek istiyorum. 150. sayımız hepimize kutlu olsun.
YAŞASIN İŞÇİ DAYANIŞMASI