
Patron biz işçileri adına kısa çalışma ödeneğine başvurdu.
Kısa çalışma ödeneği çıkmadı.
Patron ücretsiz izin ödeneğine başvurdu.
Ücretsiz izin çıktı.
7 aydır ücretsiz izinde görünüyorum.
Ama aslında çalışıyoruz.
İşyeri ücretsiz izin ödeneği alıyor ama normal mesaimiz devam ediyor.
Patron ücretsiz izin ödeneğinin üzerini tamamlayıp maaşımı veriyor.
Sigorta primlerim ise 7 aydır yatırılmıyor.
Bu durumda benim işsizlik fonumdan ben mi yararlanmış oluyorum patronum mu?
Peki, bu durumda olan sadece ben miyim? Hayır.
Sadece bizim patronun işyerlerinde en az 850 kişi varız.
Ayrı binalarda olsak da en az 850 eğitim emekçisi.
Patronu saysan 3-5 ortak.
Peki, 850 kişiyi nasıl soyuyorlar?
Sopayla mı?
Değil!
Kanunla mı?
Ehh işte!
Söverek mi?
Değil!
Peki kardeşim, bu patronlar nasıl bu kadar açık ve basit yoluyor bizi?
Çünkü biz işçilerin birbirimizden ve sınıfımızın mücadele tarihinden haberimiz yok.
Sanıyoruz ki başımıza gelen normal olan.
Sanıyoruz ki böyle gelmiş böyle gidecek.
Her gün yan yanayız ama kimse bu işe ses çıkarmıyor sanıyoruz.
Çünkü hayata patronun TV’lerinden ve gazetelerinden bakıyoruz.
Peki, doğrusunu nereden öğreneceğiz?
Tabi ki de örgütlü mücadele ile.
Yani
İşçi sınıfının mücadele örgütünden
UİD-DER’den ve İşçi Dayanışması’ndan!