İşçi Dayanışması gazetemizin 151. sayısının başyazısında biz okurlara bir davet var. Başyazı şiirle başlıyor:
Sararmış kitaplarda kaldı yoksulluk
Geçim sıkıntısını yazmıyor şair
Yaşam bir sevinçtir şimdi
Umut doğuran sabahlara uyanıyor çocuklar
Neşe giymiş sokaklarda
ağızlarda çoğalıyor özgürlüğün türküsü…
Ve şöyle deniliyor: Okurlarımız isterlerse bu mısraların devamını getirebilirler. Ben de genç bir işçi olarak gönlümden geçtiği şekliyle devamını getirmeye çalıştım.
Sararmış kitaplarda kaldı yoksulluk
Geçim sıkıntısını yazmıyor şair
Yaşam bir sevinçtir şimdi
Umut doğuran sabahlara uyanıyor çocuklar
Neşe giymiş sokaklarda
ağızlarda çoğalıyor özgürlüğün türküsü…
Hem de öyle bir çoğalıyor ki
bir daha hiç durmayacak…
Yağmur sevinçle yağıyor şimdi
Güneş neşeyle doğuyor
Toprak ana tüm bereketiyle kucaklıyor hepimizi
Hiç kimse darda değil artık
İşsizlik, açlık, sefalet bitti!
Bak, görüyor musun?
Yârin yanağından gayrı
Her şey herkesin artık
Şu evlerin güzelliğine bak
Yürekler gibi engin, rengarenk evler
Dünya bin bir renkli bir bahçe şimdi
Tanklar, silahlar, tüfekler
Üretilmiyor artık fabrikalarda
Sınıflar, sınırlar, savaşlar bitti!
Tarihin çöp sepetinde kaldı sömürü
Ve eski dünyanın nasırlı elleri
Dört bucağında dünyanın
Dostluk ve sevgi üretiyoruz şimdi
En güzel sözleri söylüyoruz birbirimize
Ve daha da söylenecek…
En güzel denizi görüyoruz
İşte orada!
Ve daha da görülecek…
Kıpkızıl güneşin altında
Milyarlarca elin üstünde
En güzel çocuğu büyütüyoruz
Ve daha da büyüyecek…
Ve yeryüzü
Tepeden tırnağa
Kadın erkek
Genç yaşlı
Çoluk çocuğuyla
aşkın yüzü şimdi
Öyle uzaktan hayran hayran
Bakmıyoruz hayata
Aşkla sarılıyoruz ona
Ve daha da sarılacağız…
Ve her gece hepimiz
Koyarken başımıza yastığa
Derin bir soluk alıyoruz yeniden:
“YAŞAMAK NE GÜZEL ŞEY!”