Merhaba dostlar, UİD-DER’de yine etkinliklerimizden birinde işçi arkadaşlarımızla bir aradaydık. Bir yandan müzik grubumuzun çalıp söylediği şarkı ve marşlara hep beraber eşlik ettik, diğer yandan da birçok farklı sektörden işçi arkadaşlarımızla sorunlarımızdan söz edip çözümleri konusunda deneyimlerimizi paylaştık. Dostların arasındaydık ve yaşadıklarımızı birbirimizle paylaşıyorduk. Bu sohbet sırasında arkadaşlarımız işçilerle patronların çıkarlarının asla uyuşamayacağını gösteren anekdotlar anlattılar.
Boya atölyesinde çalışan bir işçi arkadaşımız, patronunun “ilginç” bir adam olduğunu söyleyerek girdi söze. Bu arkadaşımızın futbol oynarken bacağı kırılıyor ve işe gidemiyor. Patronu ona “sen bilerek bacağını kırdın, rapor alıp işe gelmemek için yaptın bunu” diyor. Deri sanayiinde çalışan başka bir arkadaşımız ise uzun çalışma saatlerinden ve Pazar günleri de dâhil zorunlu mesai yaptıklarından söz etti. Yaşamaya hiç zaman kalmadığını, sadece iş için yaşadığını ve ola ki fazla mesaiye gitmediklerinde ise işten atılmakla tehdit edildiklerinden bahsetti.
Biz işçiler hangi sektörde çalışırsak çalışalım sorunlarımız ortak. Önemli olan bunu bilip birlikte ve örgütlü mücadele verebilmemizdir. Patronlar sınıfının bu kadar pervasız davranmasının nedeni işçilerin dağınık ve örgütsüz olmalarıdır. Örgütlenip bir araya geldiğimizde ve gücümüzün farkına vardığımızda biz işçilerin önünde hiçbir engel duramaz.