
ABD’nin Philadelphia şehrinde 26 Ekimde bir siyah emekçi daha polis şiddetinin kurbanı oldu. Öldürülen Walter Wallece JR 27 yaşındaydı. Cinayetin duyulmasının ardından başlayan protestolar kısa sürede Washington DC, Portland ve New York başta olmak üzere pek çok şehre yayıldı. ABD’li egemenler, nefret, ırkçılık, adaletsizlik karşısında sabrı taşan, sesini duyurmaya çalışan emekçileri yine baskı ve şiddetle susturmaya çalıştılar. Polisi devreye sokarak pek çok eylemcinin yaralanmasına, onlarca kişinin gözaltına alınmasına sebep oldular. Emekçilerin isyanını bastırmak için yine Ulusal Muhafızları göreve çağırdılar, sokağa çıkma yasağı ilan etiler. Ancak “Sokaklar Bizim” diye haykıran ABD’li siyah, beyaz, genç, yaşlı on binlerce emekçi eylemlere devam etti. “Bizi yok etmek isteyen sistemi yok etmek için buradayız” diyen emekçiler adalet taleplerini haykırmaktan geri durmuyorlar.
Eylemler sürerken, Trump yaptığı seçim mitinginde isyanın bastırılması için polisi ve ulusal muhafızları kullanmaktan geri durmayacağını bir kez daha ilan etti. Emekçilerin haklı taleplerine kulaklarını tıkayan Trump, kitleleri “yağmacılar” olarak adlandırdı, “bunların karşısında güçlü durmalıyız” dedi. Kendi çıkarları için ırkçılığı, nefreti körüklemekten, yalan söylemekten geri durmadı. Bu sırada beyazların üstünlüğünü savunan Trump destekçisi faşist çeteler New York’taki protestolarda yine iş başındaydı. Egemenlere göre, adalet isteyen emekçiler “yağmacı”; ırkçı, faşist, lümpen çeteler ise “vatansever”! İşte kapitalist efendilerin zihniyeti budur! Ancak her şeye rağmen kapitalizmin yarattığı eşitsizliğe, yoksulluğa, adaletsizliğe ve nefrete karşı emekçilerin haklı talepleri ve isyanı dinmiyor, dinmeyecek!