AKS Otomotiv işçileri bir yandan sendikal mücadeleye devam ederken bir yandan da patronun saldırılarına direniyor. Patron, ay sonunu dahi getirmeye yetmeyen ücretlerimize göz dikmiş durumda. Sendikal mücadelemizde bizleri yıldırmak ve çalışan arkadaşlarımızın dayanamayıp çıkması için bir yıldır zam vermiyor, çeşitli bahanelerle ücretlerimizi kesiyor, mesailerimizden kesintiler uyguluyor, avans uygulamasını kaldırıyor. Bu politikalara dayanamayan kimi arkadaşlarımız işten çıkarlarken, patron çıkanların yerlerine yakın akrabalarını alarak sendikal örgütlülüğü kırmaya çalışıyor.
AKS işçileri yalnızca AKS patronuyla değil, yan sanayide bulunan tüm metal patronlarıyla da mücadele ediyor. Çünkü yan sanayi içinde bir tek sendikalı işyeri yok. Yan sanayide bulunan patronlar, yürüttüğümüz mücadelenin kazanımla sonuçlandığı takdirde nelere yol açabileceğini bildikleri için AKS patronuna baskı yapıyorlar.
Yaşadığımız sıkıntılar bunlarla da sınırlı değil. İş sağlığı ve güvenliği tedbirleri anlamında minimum düzeyde bile önlem alınmıyor. Bu yüzden meslek hastalıkları giderek yaygınlaşırken, iş kazaları her geçen gün artıyor. AKS Otomotiv kurulduğundan beri (yaklaşık 9 yıl) 20–25 kişi parmaklarını kaybetmiştir. Öyle ki bir hafta içinde üç iş kazası bile yaşanmıştır. Bu kazaların birinde, bir işçi arkadaşımız parmaklarını kaybetti. Bir arkadaşımızın üzerine forklift devrilirken, diğer arkadaşımızın ayakları transpalet altında kalarak parmakları ezildi. Arkadaşlarımızın kaza geçirdikleri yetmiyormuş gibi bir de patron, işyerine zarar vermekten savunma yazdırarak arkadaşlarımızı suçladı. Tüm bunların yanı sıra patron, devlet hastanesinden aldığımız raporları kabul etmiyor. Kendi anlaşmış olduğu hekim tarafından verilen raporları istiyor. Ki bu hekim de öyle her şeye rapor vermiyor. Kaza geçiren arkadaşımız işbaşı yaptığında ise, kaza geçirdiği yerde çalışmaya zorlanıyor. Bunca iş kazası yaşanmasına karşın dava açan kişi sayısı yalnızca ikidir. Patron, iş kazası geçiren işçi arkadaşlarımıza davacı olmaması karşılığında para teklif etmektedir. AKS patronu, tersane patronlarının yolunu takip ederek iş kazalarından kurtulmaya, üzerini kapatmaya çalışmaktadır.
İyi bilmeliyiz ki, AKS işçisinin kurtuluşu örgütlü mücadeleden geçiyor. Çalışma koşullarını ve ücretlerimizi iyileştirmenin, iş güvencesine sahip olmanın, haklarımıza kavuşmanın tek yolu örgütlü olmaktır. Bu bilinçle mücadelemize devam etmeli ve örgütlenme çalışmalarımızı diğer yan sanayi işyerlerine de yaymaya çalışmalıyız. Oralardaki işçileri de mücadeleye çekmeliyiz. Kazanmamızın başka yolu yok!
Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!