
Yılın belli belirsiz aylarında
Üç ay, beş ay bilemedin altı aylık işçiler,
Çıkarlar yollara
Çatılı diyarlardan çatısız diyarlara.
Hep yollardadırlar
Ömürleri yolları aşmakla geçer
Çoğunda da ömürleri yollarda aşılır.
Ya freni boşalmış bir kamyon,
Ya bir römork kasasından bir uçuruma,
Ya da bakımsız bir otobüse kurban giderler.
Talihli olanlar iş bulur, çadırını kurar.
Ev gibi değildir çadır
Eksiği gediği çok olur.
Zordur elektriksiz, susuz topraklarda
Sarı sıcağın, yağmurun, rüzgârın, selin eksik olmadığı yerlerde,
Aylarca hatta yıllarca çatısız yaşamak…
Toprağı eken de,
Toprağa ebelik eden de,
Biçen de onlardır.
Onlardır sofralardaki yemişleri var edenler.
Hayatı inanılmaz renklerle tatlandıranlar.
Bundandır güneşi bostanda doğurturlar, bostanda görünmez kılarlar.
Çekilir ayaklar topraktan, güneş tepelerin arkasına gizlenince
Ta ki gizlendiği yerden yeniden çıkana kadar…
Ancak, birileri güneş gizlenirken de çalışır
Çalışmak zorunda kalır.
Kadınlar,
Onları hiçbir karanlık durduramıyor
Gündüzleri sarı sıcakta, kuru soğukta toprakta,
Akşamları çocuğu, yemeği, çamaşırı…
Yağmurda ıslanan giyitleri,
Çamurda kalan çatısız yuvaları,
Kadındır işte, bunları görünmez kılan
Karanlıkları sabahlatmaya çalışan
Yaşamın coşkunluğunu kutsalı yapan kadınlardır.
Görünmez işçilerin görünmeyen pınarı, kadınlar
Hayatın vazgeçilmez yasaları gibi
Kadınların bitmek bilmeyen yükü.
Mevsimlik yaşamlar denilmiş
Mevsimlik işçilere.
Yaşam hangi mevsimde?
Hangi mevsimde yaşadım
Öyle gönülden yaşadım denilir?
Orası pek bilinmez.
Yok dostlar yok
Mevsimlik işçiler de
Mevsimsiz işçiler gibi yaşayamıyor.
Gönülden yaşadım diyemiyor.
Onlar da dünyamızda bir bilinmezlikte,
Onlar da görülmüyor.
Nasıl ki mevsimsiz çalışan işçiler
Şalteri indiriyoruz dediklerinde
Aha işçiler de bu dünyada varmış deniliyorsa,
Mevsimlik işçilerin de
Kendilerince bir şalter indirmesi;
Güneşin doğması kadar zaruri,
Dünyanın dönmesi kadar elzem olduğunda
Aha işte o zaman
Evet o zaman
Mevsimlik yaşamlar da dünyamızda yaşıyor denilecek.